×
Bu broşür, Meymûne kabristanı, bu kabristanı ziyâret etmenin meşrû oluşu ve bazı ziyâretçilerin kabristanda yaptıkları hatalardan bahsetmektedir.

    MEYMÛNE KABRİSTANI İÇİN MEŞRÛ ZİYÂRET

    ] Türkçe – Turkish – تركي [

    Hazırlayan: Heyet

    Terceme: Muhammed Şahin

    Tetkik: Ali Rıza Şahin

    2011 - 1432

    ﴿ الزيارة الشرعية لمقبرة ميمونة ﴾

    « باللغة التركية »

    إعداد

    مجموعة من العلماء

    ترجمة: محمد مسلم شاهين

    مراجعة: علي رضا شاهين

    2011 - 1432

    Birincisi: Meymûne Kabristanı

    Bu kabristanın, Meymûne Kabristanı diye adlandırılmasının sebebi; Meymûne'nin -Allah ondan râzı olsun- burada defnedilmiş olmasından dolayıdır.

    Mü'minlerin annesi Meymûne,Hilâl kabilesinden Hâris'in kızıdır. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- hicretin 7. yılında Kaza umresini edâ ettikten sonra Serif vadisinde onunla evlenmiştir.

    Meymûne, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- ile evlendiği aynı yerde hicretin 57. yılında vefat etmiştir.

    Takiyyudîn el-Mâlikî el-Fâsî bu konuda şöyle demiştir:

    "Mekke veya yakınında, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'e arkadaşlık etmiş bu kabrin sahibinden başka birisini bilmiyorum.Çünkü sonrakiler, haberleri öncekilerden naklederler."

    Bu kabristan, günümüzde Mekke ve el-Cemûm arasında bulunan en-Nevvâriyye semtindedir. Ten'im Mescidi'nin kuzey tarafında 11.5 kilometre uzaklıkta ve Medine yolunun yan tarafındadır.

    İkincisi: Kabristanı ziyâret etmenin meşrû oluşu ve ziyâretçinin burada yapacağı duâ

    Bu kabristanın diğer kabristanlardan bir ayrıcalığı yoktur. Başka kabristanlarda meşrû olan şeyler, bu kabristanda da meşrûdur.

    Kabirleri ziyâret etmek, her yerde meşrûdur.

    Nitekim Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- bu konuda şöyle buyurmuştur:

    "...O halde kabirleri ziyâret edin. Çünkü kabirleri ziyâret etmek, ölümü hatırlatır."[1]

    Mekke'de bulunan erkeklerin, bu kabristanı da ziyâret etmeleri meşrûdur.Kadınlara gelince, -ilim ehlinin görüşlerinden doğru olanına göre- onların kabristanı ziyâret etmeleri meşrû değildir.

    Nitekim Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- bu konuda şöyle buyurmuştur:

    "Allah, kabirleri çok ziyâret eden kadınlara lânet etsin."[2]

    Kabir ziyâreti hakkında gelen hadisler-den, bir müslümanın kabirleri ziyâret ederken üç fayda elde edeceği açıkça görülür:

    1. Bir müslüman, bu gibi makama salih amelle hazırlanmak için kabirleri görmekle ölümü hatırlar. Nitekim bu, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in kabirler hakkındaki şu sözünde açıkça görülür:

    "...O halde kabirleri ziyâret edin. Çünkü kabirleri ziyâret etmek, âhireti hatırlatır." [3]

    2. Bir müslüman, kabirleri ziyâret etmekle Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- örnek almaktadır. Zirâ kabir ziyâreti, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in yaptığı bir sünnettir.Bir müslüman, kabirleri ziyâret etmekle, hem Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'i örnek alma ecrini, hem de O'nun:

    "... O halde kabirleri ziyâret edin..." emrine icâbet etme ecrini elde etmiş olur.

    3. Bir müslüman, kabirleri ziyâret etmekle müslüman kardeşlerine duâ ederek ihsanda bulun-muş olur.Zirâ kabir ziyâretinde Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'den sâbit olan ve ashâbına da öğrettiği duânın sözleri, müslüman ölülere duâyı içermektedir. Bu ise onlar için faydalıdır ve Allah'ın izniyle onlar, bundan istifâde edeceklerdir. Ayrıca ziyâretçi de müslüman kardeşlerine duâ etmek ve onlara ihsanda bulunmakla sevap kazanır.

    Bir müslüman, kabristanı ziyâret ettiği zaman, bu konuda meşrû kılınan sınırda durması (sınırı aşmaması) gerekir.Dolayısıyla Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'den gelen aşağıdaki duâ ile buna yakın lafızlarla gelen duâ ile ölülere şöyle duâ etmelidir:

    (( اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ دَارَ قَوْمٍ مُؤْمِنيِنَ، وَإِنَّا إِنْ شاَءَ اللهُ بِكُمْ لاَحِقوُنَ، يَرْحَمُ اللهُ الْمُسْتَقْدِمِينَ مِنْكُمْ وَالْمُسْتَأْخِرِينَ، نَسْأَلُ اللهَ لَناَ وَلَكُمُ الْعاَفِيَةَ.))

    "Ey mü'minler yurdunun (kabristanın) sâkinleri! Allah'ın selâmı üzerinize olsun. İnşaallah bizler de sizlere kavuşacağız (sizler gibi öleceğiz).Allah, sizden önce ölenlere de, sonra öleceklere de merhamet etsin.Allah'tan bize ve size, (her türlü belâlardan, dünyâ ve âhiret azabından) kurtuluş dileriz."[4]

    Üçüncüsü: Bazı ziyâretçilerin kabristanda yaptıkları hatalar

    Meymûne Kabristanı'nı ziyâret eden kimsenin, ziyâret sırasında Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in sünnetine uygun hareket etmeye çalışmalı ve kendisini günaha düşüren veya sevabını azaltan amelleri işleyerek O'nun sünnetine aykırı hareket etmekten sakınmalıdır.

    Meymûne Kabristanı'nı ziyâret eden kimsenin aynı hatalara düşmemesi için burada bazı ziyâretçi-lerin düştükleri hataları zikredeceğiz:

    1. Ölüleri aracılar kılmak, onlardan yardım dilemek ve onlardan şefaat istemek.

    2. Dînen emredilen âdâptan olduğunu zanne-derek kabirlerin önlerinde huşu ve sükûnet içerisinde durmak sûretiyle aşırıya gitmek.Bu davranış, kabirler-deki ölüler hakkında haddi aşan aşırıya gitmektir ve kabirlerdeki ölüler sebebiyle şirke götüren sebeplerdendir.

    3.Kabirlerdeki ölülere rükû ve secde etmek.Rükû ve secdenin ibâdet olması sebebiyle bu ibâdetin Allah Teâlâ'dan başkasına yapılması câiz değildir.

    4. Kabristanın surları dışında veya içinde bulunan güvercinlere buğday gibi yemler atmak ve özellikle güvercinleri doyurmanın sevap veya bu davranışta bereket olduğuna inanmak. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- böyle bir şey yapmamıştır. Ashâbı -Allah onlardan râzı olsun- ve onlara güzellikle tâbi olanlar da böyle bir şey yapmamışlardır.Bu davranış,dînde çıkarılan yenilikler-dendir.Ayrıca yiyeceği (nimeti) hor görüp aşağılamak ve yoldan geçenlere eziyet etmektir.

    5. Ağıtlar yakarak ve yüzlere vurarak sesleri yükseltmek. Bilindiği üzere bu, dînen haram kılınan şeylerdir. Hatta büyük günahlardandır. [5]

    6. Namaz kılarken kabirlere yönelmek ve bu namazı, "Ziyâret Namazı" diye adlandırmak. Oysa kabirlere yönelerek namaz kılmak, müslümanların oybirliğiyle haramdır.

    7. Toplu halde zikir ve duâ etmek. Ne Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-, ne ashâbı, ne de tâbiîn böyle birşey yapmıştır.

    8. Bereket ve şifâ bulmak amacıyla kabirlerden toprak alarak ona el-yüz sürmek veya ona başka maddeler karıştırmak.

    9.İhtiyaçları karşılamaları ve sıkıntıları gidermeleri için kabirlerdeki ölülere mektup gibi şeyler atmak.

    10. Bereket getirmesi için kapı ve pencerelere ip ve bezler bağlamak ve buralara kilitler asmak.

    11. Yine bereket getirmesi için kabristanın duvarlarına, kapılarına ve kabristanın içindeki şeylere el-yüz sürmek.

    12. Bazı kabirlerin üzerine paralar koymak. Bu davranış, Allah'tan başkasına adakta bulunmaktır.

    13. Üçer defa Fatiha, İhlas, Felak ve Nas sûrelerini, Yasin sûresi ile Bakara sûresinin son âyetlerini okumak ve bunların sevabını ölülerin ruhlarına sadaka olarak vermek.

    14. Bereket elde etmek amacıyla tırnak, saç ve dişleri kabristana gömmek.

    15. Ölüleri aracılar edinmek için kabirlerin üzerine güzel kokular serpmek. Bu davranış, Allah Teâlâ'dan başkasına yakınlaşmaya çalışmaktır ki, haramdır.

    & & & & & &

    [1] Müslim; hadis no: 2256

    [2] Tirmizî;3/372

    [3] Tirmizî; hadis no: 1056. İbn-i Mâce; hadis no: 1576. Tirmizî: "Bu, hasen sahih hadistir" demiştir.

    [4] Müslim; hadis no: 974

    [5] Bkz: el-Heytemî el-Mekkî; "ez-Zevâcir an İktirâfi'l-Kebâir", 1/306