×
Ramazan orucunu devamlı olarak 30 gün tutan topluluk hakkındaki hüküm nedir?

    RAMAZAN ORUCUNU DEVAMLI OLARAK 30 GÜN TUTAN KİMSENİN HÜKMÜ

    حكم من يصوم رمضان 30 يومًا باستمرار

    باللغة التركية

    Abdulaziz b. Abdullah b. Baz

    اسم المؤلف

    عبد العزيز بن عبد الله بن باز

    —™

    Çeviren

    Muhammed Şahin

    ترجمة

    محمد شاهين

    Gözden Geçiren

    Ali Rıza Şahin

    مراجعة

    علي رضا شاهين

    Soru:

    Ramazan orucunu devamlı olarak 30 gün tutan topluluk hakkındaki hüküm nedir?

    Cevap:

    Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'den gelen çok sayıdaki sahih hadisler ile ashâbının ve onlara en güzel şekilde uyan âlimlerin icmaı, ayın bazen 30 gün bazen 29 gün olduğunu göstermektedir. Hilallerin doğuşunu araştırmadan daima 30 gün oruç tutan kimse, sünnete ve icmaa aykırı davranmış ve dînde Allah'ın izin vermediği bir bid'at çıkarmış olur. Oysa Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyurmuştur:

    ﴿ ٱتَّبِعُواْ مَآ أُنزِلَ إِلَيۡكُم مِّن رَّبِّكُمۡ وَلَا تَتَّبِعُواْ مِن دُونِهِۦٓ أَوۡلِيَآءَۗ ...﴾ [سورة الأعراف من الآية: ٣]

    "Rabbinizden size indirilene uyun. O'ndan başkasını dost edinip kendilerine uymayın."[1]

    ﴿ قُلۡ إِن كُنتُمۡ تُحِبُّونَ ٱللَّهَ فَٱتَّبِعُونِي يُحۡبِبۡكُمُ ٱللَّهُ وَيَغۡفِرۡ لَكُمۡ ذُنُوبَكُمۡۚ وَٱللَّهُ غَفُورٞ رَّحِيمٞ ٣١ ﴾

    [سورة آل عمران الآية: ٣١]

    "(Ey Nebi!) De ki: Eğer Allah'ı seviyorsanız, bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın.Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir."[2]

    ﴿ ... وَمَآ ءَاتَىٰكُمُ ٱلرَّسُولُ فَخُذُوهُ وَمَا نَهَىٰكُمۡ عَنۡهُ فَٱنتَهُواْۚ وَٱتَّقُواْ ٱللَّهَۖ إِنَّ ٱللَّهَ شَدِيدُ ٱلۡعِقَابِ ٧ ﴾ [سورة الحشر من الآية: ٧]

    "Elçi (Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-) size ne verdiyse onu hemen alın, size neyi de yasakladıysa ondan sakının. Allah'tan korkun, çünkü Allah'ın azabı çetindir."[3]

    ﴿ تِلۡكَ حُدُودُ ٱللَّهِۚ وَمَن يُطِعِ ٱللَّهَ وَرَسُولَهُۥ يُدۡخِلۡهُ جَنَّٰتٖ تَجۡرِي مِن تَحۡتِهَا ٱلۡأَنۡهَٰرُ خَٰلِدِينَ فِيهَاۚ وَذَٰلِكَ ٱلۡفَوۡزُ ٱلۡعَظِيمُ ١٣ وَمَن يَعۡصِ ٱللَّهَ وَرَسُولَهُۥ وَيَتَعَدَّ حُدُودَهُۥ يُدۡخِلۡهُ نَارًا خَٰلِدٗا فِيهَا وَلَهُۥ عَذَابٞ مُّهِينٞ ١٤ ﴾ [سورة النساء الآيتان : ١٣-١٤]

    "İşte bunlar, Allah'ın koyduğu sınırlardır.Kim, Allah'a ve elçisine itaat ederse, Allah onu altlarından ırmaklar akan, içinde sürekli kalacakları cennetlere sokar. İşte en büyük kurtuluş budur.Kim, Allah'a ve elçisine isyan eder ve Allah'ın koyduğu sınırları aşarsa, Allah onu, sürekli kalacağı ateşe sokar. Onun için alçaltıcı bir azap vardır."[4]

    Bu anlamda âyetler pek çoktur.

    İbn-i Ömer'den -Allah ondan ve babasından râzı olsun- rivâyet edilen hadiste Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:

    "Ramazan hilalini gördüğünüzde oruca başlayın.Eğer hava kapalı olur da hilali göremezseniz, onu takdir edip hesaplayın (ayı otuza tamamlayın)."[5]

    Müslim'in rivayetinde şu ifade bulunmaktadır:

    "Onu otuz gün olarak takdir edip hesaplayın."

    Diğer bir hadiste şu lafızla geçmektedir:

    "Ramazan hilalini gördüğünüzde oruca başlayın, Şevval hilalini gördüğünüzde orucu bırakın (bayram yapın). Eğer hava kapalı olur da hilali göremezseniz, ayı otuz gün olarak sayın." [6]

    Ebu Hureyre'den -Allah ondan râzı olsun- rivâyet edildiğine göre, Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:

    "Ramazan hilalini gördüğünüzde oruca başlayın, Şevval hilalini gördüğünüzde orucu bırakın (bayram yapın). Eğer hava kapalı olur da hilali göremezseniz, otuz gün oruç tutun."[7]

    Başka bir lafızda şöyle buyurmuştur:

    "Sayıyı (Şaban ayını) otuza tamamlayın."

    Başka bir rivâyette şöyle buyurmuştur:

    "Şabanı otuz güne tamamlayın."

    Huzeyfe'den -Allah ondan râzı olsun- rivâyet edildiğine göre, Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:

    "Ramazan hilalini görmedikçe veya sayıyı (otuza) tamamlamadıkça, oruç tutmayın (oruca başlamayın), Şevval hilalini görmedikçe veya sayıyı otuza tamamlamadıkça da orucu bırakıp bayram yapmayın."[8]

    Pek çok hadiste Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in şöyle buyurduğu sâbittir:

    "Şüphesiz ay, yirmidokuz gündür. Bu sebeple Ramazan hilalini görmedikçe oruca başlamayın, Şevval hilali görmedikçe de orucu bozmayın (bayram yapmayın). Eğer hava kapalı olur da hilali göremezseniz, sayıyı (otuza) tamamlayın."

    Yine Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in şöyle buyurduğu sâbittir:

    "Ay, şöyle şöyle şöyledir."

    Bunu söylerken üç defa on parmağıyla işâret etti ve üçüncüsünde baş parmağının birisini yumdu. Sonra yine üç defa: "ay, şöyle şöyle şöyledir" buyurdu. Bunu söylerken hiçbir parmağını yummadan on parmağıyla işaret etti. Böylelikle ayın bazen 30 gün, bazen da 29 gün olduğuna işâret ediyordu.

    Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in ashabından ve onları güzel bir şekilde izleyenlerden ilim ve îmân ehli, bu sahih hadisleri alıp kabul etmişler, teslim olmuşlar ve gereğiyle amel etmişlerdir. Bu sebeple onlar, Şaban, Ramazan ve Şevval hilallerini gözetlemişler, ayın tam veya noksan mı olacağı konusunda hangisi kanıtlanmışsa, onunla amel etmişlerdir.

    Bütün müslümanların bu dosdoğru yöntem üzerinde hareket etmeleri, buna aykırı olan insanların görüşlerini ve sonradan uydurdukları bid'atleri terk etmeleri gerekir. Böylelikle şu âyette Allah Teâlâ'nın kendilerine cenneti ve hoşnutluğunu vadettiği kimselerin halkasında yerlerini alacaklardır:

    ﴿ وَٱلسَّٰبِقُونَ ٱلۡأَوَّلُونَ مِنَ ٱلۡمُهَٰجِرِينَ وَٱلۡأَنصَارِ وَٱلَّذِينَ ٱتَّبَعُوهُم بِإِحۡسَٰنٖ رَّضِيَ ٱللَّهُ عَنۡهُمۡ وَرَضُواْ عَنۡهُ وَأَعَدَّ لَهُمۡ جَنَّٰتٖ تَجۡرِي تَحۡتَهَا ٱلۡأَنۡهَٰرُ خَٰلِدِينَ فِيهَآ أَبَدٗاۚ ذَٰلِكَ ٱلۡفَوۡزُ ٱلۡعَظِيمُ ١٠٠ ﴾

    [سورة التوبة اتلآية: ١٠٠]

    "Muhacirler ve Ensardan (İslama girmekte) ilk öne geçenler ile onlara güzellikle uyanlardan Allah râzı olmuştur, onlar da Allah'tan hoşnut olmuşlardır.Allah, onlar için altlarından ırmaklar akan, içlerinde ebedî kalacakları cennetler hazırlamıştır. İşte en büyük kurtuluş budur."[9],[10]

    & & & & & &

    [1] A'râf Sûresi: 3

    [2] Âl-i İmrân Sûresi: 31

    [3] Haşr Sûresi: 7

    [4] Nisâ Sûresi: 13-14

    [5] Buhârî ve Müslim

    [6] Buhârî ve Müslim

    [7] Buhârî

    [8] Ebu Davud ve Nesâî sahih bir isnadla rivayet etmişlerdir.

    [9] Tevbe Sûresi: 100

    [10] "Fetâvâ İbn-i Baz", 'Davet kitabı", c: 2, s: 155-157