×
Değerli âlim Muhammed b. Salih el-Useymîn’in cevapladığı sorunun metni şöyledir: "Hasta olan kimse, namazını nasıl kılmalıdır?"

    Hasta olan kimse, namazını nasıl kılmalıdır?

    ] Türkçe – Turkish – تركي [

    Muhammed b. Salih el-Useymîn

    Terceme : Muhammed Şahin

    Tetkik : Ali Rıza Şahin

    2014 - 1436

    ﴿ كيف يصلي المريض؟ ﴾

    « باللغة التركية »

    محمد بن صالح العثيمين

    ترجمة: محمد مسلم شاهين

    مراجعة: علي رضا شاهين

    2014 - 1436

    Soru:

    Hasta olan kimse, namazını nasıl kılmalıdır?

    Cevap:

    Birincisi: Hastanın, eğilerek veya duvara veyahut da dayanma ihtiyacı duyduğu bir bastona dayanarak da olsa farz namazı ayakta kılması gerekir.

    İkincisi:Eğer ayakta namaz kılmaya gücü yetmiyor-sa,oturarak kılması gerekir.Kıyam ve rükû hallerinde bağdaş kurması daha faziletlidir.

    Üçüncüsü: Oturarak da namaz kılmaya gücü yetmiyorsa, yanı üzerinde kıbleye doğru yönelerek kılması gerekir.Sağ yanı üzerine yatması daha faziletlidir. Kıbleye yönelme imkânını bulamazsa,nereye yönelebili-yorsa o şekilde namazı kılar. Bu şekilde kıldığı namazı sahihtir, tekrar kılması gerekmez.

    Dördüncüsü: Yanı üzere namaz kılmaya gücü yetmezse, ayaklarını kıbleye doğru uzatarak kılar. Bu durumda kıbleye yönelmek için başını biraz kaldırması daha faziletlidir. Ayaklarını kıbleye doğru uzatmaya gücü yetmezse, olduğu yerde namaz kılar, namazı tekrar kılması gerekmez.

    Beşincisi: Hastanın, namazında rükû ve secde etmesi gerekir. Eğer gücü yetmezse, ikisini de başıyla işaret ederek yapar. Secdede başını rükûdakinden daha fazla indirir. Eğer rükûya gücü yeter de secdeye gücü yetmezse, rükû eder, secdeyi de işaretle yapar. Eğer secdeye gücü yeter de rükûa gücü yetmezse, secde halinde secdeyi yapar, rükûyu işaretle yerine getirir.

    Altıncısı: Eğer rükû ve secdede başıyla işaret etmeye gücü yetmezse, gözleriyle işaret eder. Rükûda gözlerini biraz kapatır, secdede ise daha fazla kapatır. Bazı hastaların yaptığı gibi parmaklarıyla işaret etmeye gelince, bu doğru değildir. Kitap, Sünnet ve ilim ehlinin sözlerinden bunun bir delili olduğunu bilmiyorum.

    Yedincisi: Eğer başı ile veya gözü ile de işaret etmeye gücü yetmezse, kalbiyle namaz kılar. Tekbir alır, Fatiha ve Kur'an'dan kolayına geleni okur, rükû, secde, kıyam ve teşehhüde (oturmaya) kalbiyle niyet eder. Çünkü herkes için niyet ettiğinin karşılığı vardır.

    Sekizincisi: Hastanın bütün namazları vaktinde kılması ve namazın farzlarından gücünün yettiğini yerine getirmesi gerekir. Her namazı kendi vaktinde kılmak kendisine zor gelirse, öğle ile ikindiyi, akşam ile yatsıyı birleştirerek kılabilir. Ya ikindiyi öğlenin vaktine, yatsıyı da akşamın vaktine çekerek cem-i takdim yapar veya öğleyi ikindinin vaktine, akşamı da yatsının vaktine erteleyerek cem-i tehir yapar. Hangisi kolayına gelirse, onu yapabilir. Sabah namazına gelince, onu kendisinden önceki namazla, ne de kendisinden sonraki namazla birleştirebilir.

    Dokuzuncusu: Hasta, kendi beldesinden bir başka beldede tedavi görmek için yolculuğa çıkmışsa, dört rekâtlı namazları iki rekât olarak kılar. Yolculuk süresi ister uzun olsun, isterse kısa olsun, memleketine dönünceye kadar öğle, ikindi ve yatsı namazlarını ikişer rekat olarak kılar.

    Başarı Allah’tandır.

    & & & & & &