Bayram namazlarının hükmü
Bu materyal .... diline çevrilmiştir.
Kategoriler
Full Description
Bayram namazlarının hükmü
] Türkçe – Turkish – تركي [
Muhammed b. Salih el-Useymîn
Terceme : Muhammed Şahin
Tetkik : Ali Rıza Şahin
2013 - 1434
﴿ حكم صلاة العيدين ﴾
« باللغة التركية »
محمد بن صالح العثيمين
ترجمة: محمد مسلم شاهين
مراجعة: علي رضا شاهين
2013 - 1434
Soru:
Bayram namazlarının hükmü nedir?
Cevap:
Benim görüşüme göre bayram namazı farz-ı ayındır ve erkeklerin bayram namazını terk etmeleri câiz değildir. Aksine bayram namazına gelmeleri gerekir. Çünkü Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- bayram namazını emretmiştir. Evlerine kapanmış evlenmemiş kızlarla kadınların bile bayram namazına gelmelerini emretmiştir. Hatta hayızlı kadınların bile bayram namazına gelmelerini, ancak namaz kılınan yerden ayrı durmalarını emretmiştir. Bu, bayram namazının kılınması gerektiğine delâlet eder. Bu söylemiş olduğum görüş, tercih edilen görüştür ve Şeyhulislâm İbn-i Teymiyye'nin -Allah ona rahmet etsin- de tercih ettiği görüştür.
Fakat bayram namazı Cuma namazı gibi kaçırıldığı zaman kaza edilmez. Çünkü kaza edilmesinin gerekliliğine dâir bir delîl yoktur. Onun yerine başka bir namaz da kılınmaz. Çünkü Cuma namazı kaçırıldığı zaman kişinin onun yerine öğle namazı kılması gerekir. Zirâ vakit, öğle vaktidir. Bayram namazına gelince, bayram namazı kaçırıldığı zaman kaza edilmez.
Müslüman kardeşlerime Allah -azze ve celle-'den korkmalarını ve pek çok iyilik ve duâ içeren, insanların birbirlerini görüp kaynaşmalarını ve birbirlerini sevmele-rini sağlayan bu namazı kılmalarını tavsiye ediyorum. Eğer insanlar bir eğlenceye çağırılmış olsalardı, koşarak ona ulaştıklarını görürdünüz. O halde Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- onları hak ettikleri Allah Teâlâ'nın sevabına nail olacakları va'diyle bu namaza çağırdığı halde onlar bu çağrıya nasıl icâbet etmezler?
Fakat kadınlar bayram namazına gitmek için dışarı çıktıkları zaman erkeklerin bulunduğu yerden uzak durmaları, mescidin erkeklerden uzak bir tarafında bulunmaları, süslenip kokulanarak veya açılıp saçılarak çıkmamaları gerekir.
Bunun içindir ki Nebimiz -sallallahu aleyhi ve sellem- kadınlara bayram namazına çıkmalarını emrettiği zaman kadınlar:
"Ey Allah'ın elçisi! (Bazen) birimizin (giyecek) cilbabı bulunmuyorsa, (ne yapsın?) diye sordular.
Bunun üzerine Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu:
-Ona (müslüman) bir bacısı, kendi cilbabından birini giydiriversin"[1]
Cilbab, çarşaf veya abayeye benzer bir elbisedir. Bu hadis,bir kadının cilbablı olarak dışarı çıkması gerektiğine delâlet eder. Çünkü Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- cilbabı olmayan kadının durumu sorulduğu zaman bulabildiğiyle çıksın dememiş, aksine "Ona (müslüman) bir bacısı,kendi cilbabından birini giydiriversin", buyurmuştur. İmamın -yani bayram namazı kıldıran imamın- erkeklere hutbe okuduğu zaman, eğer kadınlar erkeklere verilen hutbeyi işitmiyorlarsa,özel olarak onlara da hutbe okuması gerekir.Erkeklerin hutbesini işitiyorlarsa, bu yeterlidir. Fakat hutbesinde kadınlara âit hükümlerle ilgili bir ilave yapması, onlara da öğüt vermesi ve hatırlatmalarda bulunması daha yerinde olur. Nitekim Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- bayram namazında erkeklere hutbe verdiği zaman kadınlar tarafına döner, onlara da öğüt verir ve hatırlatmalarda bulunurdu.
& & & & & &
[1] Buhârî, Kitâbu'l-Hayız, "Bâbu Şuhûdi'l-Haizı'l-Îdeyni ve Daveti'l-Müslimin", hadis no:324. Müslim, Kitabu Salati'l-Îdeyn, "BâbuZikru İbahati'n-Nisâi fi'l-Îdeyn", hadis no: 890