Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-’e salâtın anlamı
Bu materyal .... diline çevrilmiştir.
Kategoriler
Full Description
Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'e salâtın anlamı
] Türkçe – Turkish – تركي [
Muhammed b. Salih el-Useymîn
Terceme : Muhammed Şahin
Tetkik : Ali Rıza Şahin
2011 - 1432
﴿ معنى الصلاة على النبي صلى الله عليه وسلم ﴾
« باللغة التركية »
محمد بن صالح العثيمين
ترجمة: محمد مسلم شاهين
مراجعة: علي رضا شاهين
2011 - 1432
Soru:
Ben,
(( اَللّهُمَّ صَلِّ عَلَى مُحَمّدٍ وَعَلَى آلِ مُحَمّدٍ كَمَا صَلَّيْتَ عَلَى إِبْرَاهِيمَ وَعَلَى آلِ إِبْرَاهِيمَ اِنَّكَ حَمِيدٌ مَجِيدٌ . اَللّهُمَّ بَارِكْ عَلىَ مُحَمّدٍ وَعَلَى آلِ مُحَمّدٍ كَمَا بَارَكْتَ عَلى إِبْرَاهِيمَ وَعلى آلِ إِبْرَاهِيمَ اِنَّكَ حَمِيدٌ مَجِيدٌ.))
"Allahumme salli a'lâ Muhammedin ve a'lâ âli Muhammed kemâ salleyte a'lâ İbrâhime ve a'lâ âli İbrahime inneke hamîdun mecîd. Allahumme bârik ala Muhammedin ve a'lâ âli Muhammedin kemâ bârakte a'lâ İbrâhime ve a'lâ âli İbrâhime inneke hamîdun mecîd."
Diye bilinen "Salli ve Bârik" duâlarının anlamını öğrenmek istiyorum.
Cevap:
Hamd, yalnızca Allah'adır.
(( اَللّهُمَّ صَلِّ عَلَى مُحَمّدٍ وَعَلَى آلِ مُحَمّدٍ كَمَا صَلَّيْتَ عَلَى إِبْرَاهِيمَ وَعَلَى آلِ إِبْرَاهِيمَ اِنَّكَ حَمِيدٌ مَجِيدٌ . اَللّهُمَّ بَارِكْ عَلىَ مُحَمّدٍ وَعَلَى آلِ مُحَمّدٍ كَمَا بَارَكْتَ عَلى إِبْرَاهِيمَ وَعلى آلِ إِبْرَاهِيمَ اِنَّكَ حَمِيدٌ مَجِيدٌ.))
"Allahumme salli a'lâ Muhammedin ve a'lâ âli Muhammed kemâ salleyte a'lâ İbrâhime ve a'lâ âli İbrahime inneke hamidun mecid. Allahumme bârik ala Muhammedin ve a'lâ âli Muhammedin kemâ bârakte a'lâ İbrâhime ve a'lâ âli İbrâhime inneke hamidun mecid."
(Allahumme): Ey Allahım!
(Salli a'lâ Muhammed): Allah Teâlâ'nın peygamberine salât etmesi; O'nu kendisine yakın olan meleklerinin yanında övmesidir.
(Ve a'lâ âli Muhammed): Yani Muhâmmed'in âilesine de salât et.
Bazı âlimler: "Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'in âilesi"; O'nun dînine uyan kimselerdir, demişlerdir.
Bazıları da: "Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'in âilesi"; îmân eden yakın akrabalarıdır, demişlerdir.
Doğru olan görüş, birinci görüştür. Yani; "Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'in âilesi", kendisine tâbi olan mü'minlerdir.
(Kemâ salleyte a'lâ İbrahim): Bazı âlimler şöyle demişlerdir: "Buradaki "Kemâ" lafzındaki "Kef" harfi, ta'lil (sebebiyet) içindir ve bu, Allah Teâlâ'nın önceki fiili sebebiyle sonraki fiilinin gerçekleşmesi için tevessülde bulunma babındandır. Yani; Allahım! Sen İbrahim'in âilesine lütuf ve ihsanda bulunduğun gibi, lütuf ve ihsanına Muhammed'i ve O'nun âilesini ilhak et, demektir.
(Bârik a'lâ Muhammedin ve a'lâ âli Muhammed): Yani Muhammed'e ve O'nun âilesine bereket indir (ver). Bereket; iyilik ve hayrın çok olması ve bunun devam etmesidir.
(Kemâ bârakte a'lâ âli İbrahim): Yani; Ey Rabbim! İbrahim'in âilesine lütuf ve ihsanda bulunarak onlara bereketler verdiğin gibi, Muhammed'in âilesine de bereketler ver.
(İnneke Hamîdun Mecîd): Hamîd: Öven ve övülen demektir. O, kendisinin emrini yerine getiren kullarını ve dostlarını övendir. O -azze ve celle-, kemâl sıfatlara ve büyük nimetlere sahip olduğundan dolayı övülendir.
Mecîd: Mecd sahibi demektir. Mecd ise, azamet ve kâmil sulta, güç ve yetki demektir.[1]
& & & & & &
[1] Muhammed b. Salih el-Useymîn; "eş-Şerhu'l-Mumti'"; c: 3, s: 227