Cuma namazını terk etmenin hükmü
Bu materyal .... diline çevrilmiştir.
Kategoriler
Full Description
Cuma namazını terk etmenin hükmü
] Türkçe – Turkish – تركي [
Abdurrahman el-Berrâk
Terceme : Muhammed Şahin
Tetkik : Ali Rıza Şahin
2012 - 1433
﴿ حكم ترك صلاة الجمعة ﴾
« باللغة التركية »
عبد الرحمن بن ناصر البراك
ترجمة: محمد مسلم شاهين
مراجعة: علي رضا شاهين
2012 - 1433
Soru:
Cuma namazına gitmemenin cezâsı nedir?
Buna delâlet eden hadisler nelerdir?
Cevap:
Hamd, yalnızca Allah'adır.
Cuma namazı kendisine farz olan kimsenin, özürsüz olarak Cuma namazını terk etmesi (kılmaması) büyük günahlardandır.
Kim,özürsüz olarak üç Cuma namazını terk ederse, kalbi mühürlenir ve gâfillerden olur.
Nitekim Ebu Hureyre ve Abdullah b. Ömer'den -Allah ikisinden de râzı olsun- nakledildiğine göre onlar, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'i minberinin üzerinde şöyle söylerken işittiklerini rivâyet etmişlerdir:
((لَيَنْتَهِيَنَّ أَقْوَامٌ عَنْ وَدْعِهِمُ الْجُمُعَاتِ أَوْ لَيَخْتِمَنَّ اللَّهُ عَلَى قُلُوبِهِمْ ثُمَّ لَيَكُونُنَّ مِنَ الْغَافِلِينَ)) [ رواه مسلم ]
"Birtakım insanlar,ya Cuma namazını terk etmeyi bırakırlar, ya da Allah onların kalplerini mühürler. Sonra da onlar gâfillerden olurlar."[1]
Başka bir hadiste Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:
((مَنْ تَرَكَ ثَلَاثَ جُمَعٍ تَهَاوُنًا بِهَا طَبَعَ اللَّهُ عَلَى قَلْبِهِ)) [ رواه أبو داود والنسائي والترمذي وابن ماجه وصححه الألباني في صحيح أبي داود ]
"Kim, özürsüz olarak üç defa Cuma namazını terk ederse (kılmazsa), Allah onun kalbini mühürler."[2]
Bu,özürsüz olarak üç Cuma namazını terk edenin kalbî cezâsıdır. Zirâ kalbî cezâ, bedensel cezâ olan hapis veya sopa ile cezâlandırılmaktan daha çetindir.
Müslüman devlet başkanı veya yetkili kimsenin, bu günahlarından dolayı onlara caydırıcı olması için özürsüz olarak Cuma namazından geri kalanları cezâlandırması gerekir.
Her müslümanın, Allah'ın farzlarından birisini kaybetmek sûretiyle kendisini Allah'ın azabına maruz bırakmaktan Allah'tan korkması ve Allah'ın mükâfatını kazanmak için Allah'ın kendisine farz kıldığı emirleri yerine getirmesi gerekir.
Allah Teâlâ, lütuf ve ihsanını dilediğine verir.
& & & & & &