Bir yolculukta birden fazla umre yapmayı adayan kadının hükmü?
Kategoriler
Full Description
Bir yolculukta birden fazla umre yapmayı adayan kadının hükmü
] Türkçe – Turkish – تركي [
Muhammed Salih el-Muneccid
Terceme : Muhammed Şahin
Tetkik : Ali Rıza Şahin
2012 - 1433
﴿ حكم من نذرت عدة عمرات في سفرة واحدة ﴾
« باللغة التركية »
محمد صالح المنجد
ترجمة: محمد مسلم شاهين
مراجعة: علي رضا شاهين
2012 - 1433
Soru:
Ben, Mısırlı bir genç kızım ve sekiz yıldır birçok belâlalarla imtihan olunuyorum. Yine de her hâlim için Allah'a hamd olsun, diyorum.Allah Teâlâ'ya bana umre yapmayı nasip ederse,hasta babamın, ölmüş amcam ve dayımın yerlerine de umre yapmayı adadım. Bazı kimseler bana, bu davranışın câiz olmadığını ve her yolculukta sadece bir umre yapmam gerektiğini haber verdiler.Yani önce kendi adıma umre yapmalıyım.Sonra Mısır'a döndükten sonra başkası adına umre için tekrar Mekke'ye gitmeliyim. Bu şekilde her şahıs için ayrı yolculuk yapmalıyım. Bir yolculukta adağımı yerine getirmem câiz mi,yoksa değil midir? Bilindiği üzere bir umre süresi Mısırdan en fazla bir hafta veya 10 gün olmaktadır.
Cevap:
Hamd, yalnızca Allah'adır.
Bir yolculukta birden fazla umre yapmak, ne Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in, ne de O'nun ashâbının sünnetindendir.Bu sebeple aynı yolcu-lukta birden fazla umre yapmak mekruh görülmüştür.
Fakat babanız, amcanız ve dayınız için umre yapmayı adamış olmanız ve umre için Mısır'dan gelme-niz gözönünde bulundurularak adağınızı bir yolculukta yerine getirmenizde bir günah yoktur.Çünkü birkaç defa Mekke'ye gelme imkânı bulamayabilirsiniz. Mekke'de iken (babanız veya amcanız veyahut da dayınızın adına) umre yapmak istediğinizde Ten'im'e veya Hil bölgesi sayılan başka bir yere giderek umre için ihrama girebilirsiniz.
Bilmelisiniz ki, adak mekruhtur ve Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in de buyurduğu gibi adak hayır getirmez.
Nitekim Abdullah b. Ömer'den -Allah ondan ve babasından râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre o şöyle demiştir:
(( نَهَى النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ عَنِ النَّذْرِ وَقَالَ: إِنَّهُ لَا يَرُدُّ شَيْئًا ، وَإِنَّمَا يُسْتَخْرَجُ بِهِ مِنَ الْبَخِيلِ.))
[ رواه البخاري ومسلم ]
"Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- nezirden yasakladı ve şöyle buyurdu:
- Şüphesiz ki adak (nezir), bir şeyi geri çevir-mez, ancak onunla cimriden mal çıkarılmış olur."[1]
Ebu Hureyre'den -Allah ondan râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Allah Teâlâ'nın bir hadis-i kudsî'de şöyle buyurduğunu haber vermiştir:
(( لَا يَأْتِ ابْنَ آدَمَ النَّذْرُ بِشَيْءٍ لَمْ يَكُنْ قَدْ قَدَّرْتُهُ، وَلَكِنْ يُلْقِيهِ الْقَدَرُ، وَقَدْ قَدَّرْتُهُ لَهُ ، أَسْتَخْرِجُ بِهِ مِنَ الْبَخِيلِ.)) [ رواه البخاري ]
"Nezir (adak), Âdem oğluna, kendisine takdir etmediğim hiçbir şeyi getirmez. Fakat onu, kendisine takdir ettiğim kaderle karşılaştırır ve nezir sayesinde cimriden kendi arzusu ile çıkarmak istemediği malı çıkarırım."[2]
Nezir temelde mekruh olmakla birlikte her kim itaat olan bir ameli nezretmişse, nezrini yerine getirmesi gerekir.
Nitekim Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- bu konuda şöyle buyurmuştur:
(( مَنْ نَذَرَ أَنْ يُطِيعَ اللهَ فَلْيُطِعْهُ، وَمَنْ نَذَرَ أَنْ يَعْصِيَهُ فَلَا يَعْصِهِ.)) [ رواه البخاري ]
"Kim, Allah'a itaat etmeye nezr ederse hemen itaat etsin.Kim de Allah'a isyan etmeye nezr ederse, sakın isyan etmesin."[3]
Allah Teâlâ'dan, senin için her sıkıntı ve zorluktan, bir kolaylık ve çıkış yolu yaratmasını niyaz ederiz.
Allah Teâlâ en iyi bilendir.
& & & & & &