×
Değerli âlim Abdullah b. Abdulaziz et-Tuveycrî’nin cevapladığı sorunun metni şöyledir: Her yıl Şevval ayında kutlanmakta olan Ebrar (salihlerin) bayramının hükmü nedir?

Ebrar (Salihlerin) Bayramı Bid'atı

] Türkçe – Turkish – تركي [

Abdullah b. Abdulaziz et-Tuveycrî

Terceme : Muhammed Şahin

Tetkik : Ali Rıza Şahin

2012 - 1433

بدعة عيد الأبرار

« باللغة التركية »

عبد الله بن عبد العزيز التويجري

ترجمة: محمد مسلم شاهين

مراجعة: علي رضا شاهين

2012 - 1433

Soru:

 Her yıl Şevval ayında kutlanmakta olan Ebrar (salihlerin) bayramının hükmü nedir?

Cevap:

Hamd, yalnızca Allah'adır.

 Şevval ayında çıkarılan yeniliklerden birisi de; Şevval ayının 8. günü olan Ebrar (salihlerin) bayramı bid'atıdır.

 Buna göre insanlar, Ramazan ayı orucunu tamamladıktan ve Şevval ayının ilk gününde Ramazan bayramını yaptıktan sonra Şevval ayının ikinci günün-den itibaren altı günlük Şevval orucunu tutmaya başlamakta, 8. günü bayram yapmakta ve bu güne (8. güne) de Ebrar (salihlerin) bayramı adını vermektedirler.

Şeyhulislâm İbn-i Teymiyye -Allah ona rahmet etsin- bu konuda şöyle demiştir:

"İslâm dîninin meşrû kıldığı gün ve aylardan başka, Mevlid gecesi diye adlandırılan Rebîül-Evvel ayının bazı geceleri, Receb ayının bazı geceleri, Zilhicce ayının 18. günü, Receb ayının ilk Cuma günü veya câhillerin; "Ebrar (salihlerin) bayramı diye adlandırdıkları Şevval ayının 8. günü gibi günler,aylar ve mevsimleri bayram edinmeye gelince,bütün bunlar selef-i salihin müstehap görmediği ve yapmadığı bid'atlardandır. Doğrusunu Allah Subhânehu ve Teâlâ en iyi bilendir." [1]

Şeyhulislâm İbn-i Teymiyye -Allah ona rahmet etsin- yine şöyle demiştir:

"Şevval ayının 8. gününe gelince, bu gün, ne ebrarın (salihlerin), ne de fâcirlerin (günahkârların) bayramıdır. Bir kimsenin, bu günün bayram olduğuna inanması ve bu günde bayramlarda edâ edilen ibâdetlerden bir şeyi ihdas etmesi câiz değildir."[2]

"Bu bayramın kutlanması, genellikle meşhur câmiilerden birisinde olur.Kadınlarla erkekler birarada olur ve birbirleriyle tokalaşırlar.Birbirleriyle tokalaşırken de birtakım câhili sözler söylerler. Daha sonra da bu bayrama has birtakım yemekler ve tatlılar yapmaya giderler.[3]"[4]

& & & & & &

[1] Mecmû'u Fetâvâ İbn-i Teymiyye; c: 25, s: 298

[2] el-İhtiyârâtu'l-Fıkhiyye, s: 199

[3] eş-Şukayrî; "es-Sunen ve'l-Mubtedeât"; s: 166

[4] Abdullah b. Abdulaziz b. Ahmed et-Tuveycrî; "el-Bide'u'l-Havliyye"; s: 350