×
Değerli âlim Muhammed b. Salih el-Useymîn\’in cevapladığı sorunun metni şöyledir: \”Ben, mikat yerini ihramsız geçtikten sonra Cidde\’de üç gün kalan, ardından da Cidde\’den ihrama giren bazı hacıların yapmış oldukları şeyler hakkındaki bir soruyu okudum.Siz, bu davranışın câiz olmadığını açıklamışsınız. Fakat benim ve âilemin başına şöyle bir olay geldi. Ben ve âilem, geçen yıl umre yapmaya gittik. Fakat annem ve babam, Cuma namazını Mescid-i Haram\’da kılabilmemiz için önce Medine\’yi ziyâret etmeyi, ardından da Mekke\’ye gitmek istediler. (Sanırım âilem/anne ve babam, Cuma namazını Mescid-i Haram\’da kılmanın, Mescid-i Nebevî\’de kılmaktan daha fazîletli olduğuna inanıyorlardı). Nitekim öyle yaptık, uçağa bindik ve mikat yerini ihrama girmeden ihramsız geçtik. Ardından Cidde\’de bir gece konakladıktan sonra Medine\’ye gittik ve orada da iki gece konakladık. Mekke\’ye gitmek istediğimizde ben, ihramımı Medine\’de kaldığımız otelden giydim. Aynı şekilde bizimle beraber olan bayanlar da ihramlarını giydiler. Babam ve erkek kardeşlerim ise, Medine halkının mikat yeri olan Zulhuleyfe\’den ihrama girdiler. Daha sonra Mekke\’ye gittik ve umreyi edâ ettik. Bizim bu yaptıklarımız, hac niyetiyle Mekke\’ye gelen ve mikat yerini ihramsız olarak geçen kimselerin yaptıkları hataya benzer bir hata mıdır?\”.

    Medine'ye gitmek niyetiyle Cidde'ye geldikten sonra Zulhuleyfe'den ihrama giren kimsenin hükmü

    ] Türkçe – Turkish – تركي [

    Muhammed b. Salih el-Useymîn

    Terceme : Muhammed Şahin

    Tetkik : Ali Rıza Şahin

    2012 - 1433

    ﴿ حكم من أتى إلى جدة بنية الذهاب إلى المدينة والإحرام منها ﴾

    « باللغة التركية »

    محمد بن صالح العثيمين

    ترجمة: محمد مسلم شاهين

    مراجعة: علي رضا شاهين

    2011 - 1432

    Soru:

    Ben, mikat yerini ihramsız geçtikten sonra Cidde'de üç gün kalan,ardından da Cidde'den ihrama giren bazı hacıların yapmış oldukları şeyler hakkındaki bir soruyu okudum.

    Siz, bu davranışın câiz olmadığını açıklamışsınız. Fakat benim ve âilemin başına şöyle bir olay geldi. Ben ve âilem, geçen yıl umre yapmaya gittik. Fakat annem ve babam, Cuma namazını Mescid-i Haram'da kılabilmemiz için önce Medine'yi ziyâret etmeyi, ardından da Mekke'ye gitmek istediler. (Sanırım âilem/anne ve babam, Cuma namazını Mescid-i Haram'da kılmanın, Mescid-i Nebevî'de kılmaktan daha fazîletli olduğuna inanıyorlardı).

    Nitekim öyle yaptık,uçağa bindik ve mikat yerini ihrama girmeden ihramsız geçtik. Ardından Cidde'de bir gece konakladıktan sonra Medine'ye gittik ve orada da iki gece konakladık.

    Mekke'ye gitmek istediğimizde ben, ihramımı Medine'de kaldığımız otelden giydim. Aynı şekilde bizimle beraber olan bayanlar da ihramlarını giydiler. Babam ve erkek kardeşlerim ise, Medine halkının mikat yeri olan Zulhuleyfe'den ihrama girdiler. Daha sonra Mekke'ye gittik ve umreyi edâ ettik.

    Bizim bu yaptıklarımız, hac niyetiyle Mekke'ye gelen ve mikat yerini ihramsız olarak geçen kimselerin yaptıkları hataya benzer bir hata mıdır?

    Cevap:

    Hamd, yalnızca Allah'adır.

    Birincisi:

    Yaptıklarınızdan dolayı size bir şey yoktur.Çünkü siz, Cidde'ye yaptığınız yolculukla umreye niyet etmemiştiniz. Bu sebeple mikat yerine uğradığınızda oradan ihrama girmeniz gerekmez.Siz, Medine'den yolculuğa çıktığınızda umreye niyet etmiş oldunuz. Bundan dolayı Medine halkının mikat yeri olan Zulhuleyfe'den ihrama girmeniz gerekir.

    Değerli âlim Muhammed b. Salih el-Useymîn'e -Allah ona rahmet etsin-:

    "Önce Cidde'ye geldiği halde ihrama girmeyip Mescid-i Nebevî'yi ziyâret etmek için Medine-i Münevvere'ye giden, daha sonra da Medine halkının mikat yerinden ihrama giren kimsenin, bu hareketi doğru mudur?"

    Diye sorulmuş, bunun üzerine o şöyle cevap vermiştir:

    "Bunda bir sakınca yoktur. Yani bir insan, önce Medine'ye gitmek amacıyla ülkesinden gelmiş ve Cidde havaalanına indikten sonra Cidde'den Medine-i Münevvere'ye gitmiş, ardından da Medine halkının mikat yerinden ihrama girerek Medine'den dönmüşse, bunda bir sakınca yoktur."[1]

    Yine değerli âlim Muhammed b. Salih el-Useymîn'e -Allah ona rahmet etsin-:

    "Mikat yeri Yelemlem olduğu halde hacca gelen, fakat mikat yerinden ihrama girmeden Cidde'ye uğrayan, oradan da ziyâret için Medine'ye giden, daha sonra da Zulhuleyfe'den ihrama giren kimseye bir şey gerekir mi?"

    Diye sorulmuş, bunun üzerine o şöyle cevap vermiştir:

    "Eğer bu kimsenin kastı (niyeti), işin temelinde Medine'ye gitmek, daha sonra da Zulhuleyfe'den ihrama girmek ise, kendisine bir şey gerekmez."[2]

    İkincisi:

    Mescid-i Haram'da kılınan namaz, Mescid-i Nebevî'de kılınan namazdan daha fazîletlidir.

    Nitekim Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- bu konuda şöyle buyurmuştur:

    ((صَلَاةٌ فِي مَسْجِدِي هَذَا أَفْضَلُ مِنْ أَلْفِ صَلَاةٍ فِيمَا سِوَاهُ إِلَّا الْمَسْجِدَ الْحَرَامَ.)) [متفق عليه]

    "Benim bu mescidimde kılınan bir namaz, -Mescid-i Haram hariç- diğer mescidlerde kılınan bin namazdan daha fazîletlidir."[3]

    Bu hüküm, hem Cuma namazını, hem de diğer namazları kapsar.

    Allah Teâlâ en iyi bilendir.

    & & & & & &

    [1] Muhammed b. Salih el-Useymîn; "Açık Kapı Görüşmesi"; 21/121

    [2] "Mecmû'u Fetâvâ İbn-i Useymîn"; c: 21, s: 345

    [3] Buhârî; hadis no:1190. Müslim; hadis no: 1394