×
Değerli âlim Abdullah b. Abdurrahman b. Cibrîn’in cevapladığı sorunun metni şöyledir: "Ramazan geceleri kılınan namazın cemaatle edâsının meşruluğu nedir?Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-’in terâvih namazında cemaate devam etmesinin sebebi nedir?"

    RAMAZAN GECELERİNDE KILINAN NAMAZIN CEMAATLE EDÂSININ MEŞRULUĞU

    ] Türkçe – Turkish – تركي [

    Abdullah b. Abdurrahman el-Cibrîn

    Terceme: Muhammed Şahin

    Tetkik: Ali Rıza Şahin

    2011 - 1432

    ﴿ مشروعية الجماعة في قيام رمضان ﴾

    « باللغة التركية »

    عبد الله بن عبد الرحمن الجبرين

    ترجمة: محمد مسلم شاهين

    مراجعة: علي رضا شاهين

    2011 - 1432

    Soru:

    Ramazan geceleri kılınan namazın cemaatle edâsının meşruluğu nedir?

    Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in terâvih namazında cemaate devam etmesinin sebebi nedir?

    Cevap:

    Hamd, yalnızca Allah'adır.

    Ebu Muhammed İbn-i Kudâme "el-Muğni" adlı kitabında şöyle demiştir:

    Ebu Abdillah'a (İmam Ahmed'e) göre bu namazı cemaatle kılmak tercih edilmiştir.

    Yusuf b. Musa'nın rivâyetinde o şöyle demiştir:

    "Terâvihi cemaatle kılmak daha fazîletlidir. Kendisine uyulan bir kimse olur da bu namazı evinde kılarsa, insanların ona uymalarından endişe ederim. namazı kolaylaştırır.

    Nitekim Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'den şöyle buyurduğu rivâyet edilmiştir:

    "Benden sonraki iki kişiye uyun."

    Ömer'den -Allah ondan râzı olsun-, bu namazı cemaatle kıldığı bildirilmiştir.

    el-Müzeni, İbn-i el-Hakem ve Ebu Hanife'nin ashâbından bazı âlimler de bu görüştedirler.

    Ahmed şöyle demiştir:

    "Cabir, Ali ve Abdullah bu namazı cemaatle kılarlardı."

    Bu konuda Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'den gelen merfu hadis ise Müslim'in sahihinde Âişe'den -Allah ondan râzı olsun- rivâyet edilmiştir.

    O şöyle demiştir:

    "Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- bir gece mescitte namaz kıldı, insanlar da onunla birlikte namaz kıldılar. Sonra ertesi gün yine namaz kıldı, insanlar çoğaldılar. Sonra insanlar üçüncü veya dördüncü gün de toplandılar, fakat Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- onların yanına çıkmadı. Sabah olunca şöyle buyurdu:

    -Yaptığınızı gördüm. Sadece bu namazın üzerinize farz kılınacağından korktuğum için yanınıza çıkmadım."

    Bu olay Ramazan'da olmuştu.

    Ebu Hureyre'den -Allah ondan râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre o şöyle demiştir:

    "Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-Ramazanda bir gece mescide çıktı. Mescidin bir tarafında bir grubu namaz kılarken görünce:

    Kim bunlar? diye sordu.

    Denildi ki:

    Bunlar ezbere Kur'an bilmediklerinden dolayı Ubeyy b. Ka'b onlara namaz kıldırdığı kimselerdir.

    Bunun üzerine Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu:

    -Ne güzel yapıyorlar. Davranışları isabetli ve doğrudur."[1]

    Müslim, Âişe'den -Allah ondan râzı olsun- şöyle rivâyet etmiştir:

    "Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- gece yarısı dışarı çıktı. Mescitte namaz kıldı. İnsanlar da onunla birlikte namaz kıldılar. Sabahleyin insanlar bunu konuşuyorlardı. Bu sebeple daha çok insan toplandı. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- ikinci gece yine çıktı, insanlar da onunla birlikte namaz kıldılar. Sabahleyin bu olayı konuştukları için üçüncü gece mescitteki cemaat daha da çoğaldı. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- yine çıktı ve insanlar da onunla birlikte namaz kıldılar. Dördüncü gece olunca mescit cemaatı almadı. Fakat bu defasında Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-(namaz kıldırmak için) onların yanına çıkmadı.

    Bazı kimseler:

    -Namaz, namaz diye konuşmaya başladılar.

    Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- sabah namazı vaktine kadar onların yanına yine çıkmadı. Sabah namazını kıldırdıktan sonra sonra insanlara döndü ve şöyle buyurdu:

    -Gece hangi durumda olduğunuzu biliyorum. Fakat ben gece namazının size farz kılınacağından, dolayısıyla onu kılmaktan aciz kalacağınızdan korktum."

    Bu hadislerden anlaşıldığına göre Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- bazı ashâbıyla birlikte bu namazı cemaatle kılmış,fakat buna devam etmemiştir. Farz olacağı korkusuyla cemaati terk ettiğini söylemiştir.Daha sonra artık bunun farz olmayacağın-dan emin oldukları zaman Ömer -Allah ondan râzı olsun- onları bu namazı cemaatle kılmaları için toplamıştır.

    Buhârî, Abdurrahman b. Abd'den şöyle rivâyet etmiştir:

    "Bir Ramazan gecesi Ömer ile birlikte mescide çıkmıştık. Mescitte halk grup grup ve ayrı ayrı namaz kılıyorlardı.Kimisi kendi başına namaz kılıyordu. Kimisinin kıldığı namaza da birkaç kişi iştirak ediyordu.

    Ömer dedi ki:

    -Öyle zannediyorum ki ben, bunları bir imamın arkasında toplarsam daha hoş olacak.

    Sonra karar verdi ve ertesi gün Ubeyy b. Ka'b'ı -Allah ondan râzı olsun- teravih imamı tayin edip cemaatı onun arkasında topladı." [2]

    & & & & & &

    [1] Ebu Dâvud

    [2] İbn-i Cibrîn; "Oruçla İlgili Fetvâlar", s: 149-151