Selâmın Şekli
Kategoriler
Full Description
SELÂMIN ŞEKLİ
] Türkçe – Turkish – تركي [
Râşid b. Hüseyin el-Abdulkerim
Terceme : Muhammed Şahin
Tetkik : Ali Rıza Şahin
2011 - 1432
﴿ صفة السلام ﴾
« باللغة التركية »
راشد بن حسين العبد الكريم
ترجمة: محمد مسلم شاهين
مراجعة: علي رضا شاهين
2011 - 1432
عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ I عَنْ رَسُولِ اللَّهِ H قَالَ: (( خَلَقَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ آدَمَ عَلَى صُورَتِهِ طُولُهُ سِتُّونَ ذِرَاعًا، فَلَمَّا خَلَقَهُ قَالَ: اِذْهَبْ فَسَلِّمْ عَلَى أُولَئِكَ النَّفَرِ وَهُمْ نَفَرٌ مِنَ الْمَلَائِكَةِ جُلُوسٌ، فَاسْتَمِعْ مَا يُجِيبُونَكَ، فَإِنَّهَا تَحِيَّتُكَ، وَتَحِيَّةُ ذُرِّيَّتِكَ. قَالَ: فَذَهَبَ فَقَالَ: السَّلَامُ عَلَيْكُمْ، فَقَالُوا: السَّلَامُ عَلَيْكَ وَرَحْمَةُ اللَّهِ، قَالَ: فَزَادُوهُ وَرَحْمَةُ اللَّهِ، قَالَ: فَكُلُّ مَنْ يَدْخُلُ الْجَنَّةَ عَلَى صُورَةِ آدَمَ وَطُولُهُ سِتُّونَ ذِرَاعًا، فَلَمْ يَزَلِ الْخَلْقُ يَنْقُصُ بَعْدَهُ حَتَّى الْآنَ.))
[ متفق عليه ]
Ebu Hureyre'den -Allah ondan râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:
"Allah -azze ve celle- Âdem'i kendi sûreti üzere yarattı, boyu altmış arşın idi (Yani Âdem'in boyu, ilk yarattığı zaman ve cennetteki boyudur. Nesli gibi çeşitli evreler geçirmemiştir.)
Allah onu yarattığı zaman:
- Git, meleklerden şu topluluğa selam ver. Onlar, meleklerden oturan bir topluluktur. Sana nasıl selam vereceklerine de kulak kesil, bu, senin ve neslinin selâmı olacak, diye buyurdu.
Âdem:
-Esselâmu aleykum, dedi.
Melekler:
-Esselamu aleyke ve rahmetullah, diye karşılık vererek 've rahmetullah' ibaresini ilâve ettiler.
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- buyurdu ki:
-Cennete her giren, Âdem'in sûretinde ve boyu altmış arşın olacaktır. Ondan sonraki insanlar, devamlı küçülegelmişlerdir (onun nesli her asır kısalmaya devam etmiştir)."[1]
عَنْ عِمْرَانَ بْنِ حُصَيْنٍ I قَالَ: جَاءَ رَجُلٌ إِلَى النَّبِيِّ H فَقَالَ: اَلسَّلَامُ عَلَيْكُمْ، فَرَدَّ عَلَيْهِ السَّلَامَ ثُمَّ جَلَسَ، فَقَالَ النَّبِيُّ H:عَشْرٌ، ثُمَّ جَاءَ آخَرُ فَقَالَ: اَلسَّلَامُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللَّهِ، فَرَدَّ عَلَيْهِ فَجَلَسَ، فَقَالَ: عِشْرُونَ، ثُمَّ جَاءَ آخَرُ فَقَالَ: اَلسَّلَامُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللَّهِ وَبَرَكَاتُهُ، فَرَدَّ عَلَيْهِ فَجَلَسَ، فَقَالَ: ثَلَاثُونَ.)) [ رواه أبو داود والترمذي ]
İmrân b. Husayn'dan -Allah ondan ve babasından râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre, o şöyle demiştir:
"Bir adam, Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'e gelerek:
-Esselâmu aleykum, dedi.
Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- adamın selâmına karşılık verdi (aleykum selâm, dedi). Sonra adam oturdu.
Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-:
- On (yani ona on sevap yazıldı), buyurdu.
Sonra başka birisi gelerek:
-Esselâmu aleykum ve rahmetullah, dedi.
Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- adamın selâmına karşılık verdi (aleykum selâm ve rahmetullah, dedi). Sonra adam oturdu.
Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-:
-Yirmi (yani ona yirmi sevap yazıldı), buyurdu.
Sonra başka birisi gelerek:
-Esselâmu aleykum ve rahmetullahi ve berakatuhu, dedi.
Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- adamın selâmına karşılık verdi (aleykum selâm ve rahmetullahi ve berakatuhu, dedi). Sonra adam oturdu.
Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-:
-Otuz (yani ona otuz sevap yazıldı), buyurdu. "[2]
KONUNUN KISA AÇIKLAMASI:
İslâm'da selâmın, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in biçimlendirdiği bir şekli vardır. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-, Allah Teâlâ'nın, Âdem -aleyhisselâm- ve onun nesli için selâmı meşrû kıldığını haber vermiştir.
Selâmın şekli, müslümanın şöyle demesidir:
"Esselâmu aleykum ve rahmetullahi ve berakatuh".
Bu, en fazîletli olan şeklidir. Eğer bir müslüman, sadece "Esselâmu aleykum" veya "Esselâmu aleykum ve rahmetullah" derse, bu yeterlidir.
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-, tam şekliyle selâm verenin otuz sevaba nâil olacağını da haber vermiştir.
KONUDAN ÇIKARILAN SONUÇLAR:
1. Selâmın sünnet olan şekli; "Esselâmu aleykum"dur.
2. Bir müslüman, selâma, "ve rahmetullahi" lafzını ilâve ederse, bu daha fazîletlidir. Eğer "ve rahmetullahi ve berakatuh" lafızlarını eklerse, bu en fazîletlisidir.
3. Selâmı,misliyle almak (selâma aynısıyla karşılık vermek), farzdır. Selâma ilâve etmek ise, müstehaptır. Hoşgeldiniz veya merhaba veyahut da buna benzer lafızlarla selâma karşılık vermek, yeterli değildir.
& & & & & &
[1] Buhârî; hadis no: 6227. Müslim; hadis no: 2841.
[2] Ebû Dâvûd; hadis no: 5195, Tirmizî; hadis no: 2689. Tirmizî şöyle demiştir: "Hadis, bu vechiyle hasen sahih gariptir.Hâfız İbn-i Hacer, "Fethu'l-Bârî; c: 11, s: 5'te şöyle demiştir: "Hadisin isnadı kavî'dir". Sahih-i Sünen-i Ebî Dâvûd; hadis no: 4327. Sahih-i Süneni Tirmizî; hadis no: 2163