×
Değerli âlim Abdulaziz b. Baz’ın cevapladığı sorunun metni şöyledir: "Ramazan orucunun kazasını, özürsüz olarak bir sonraki yıl Ramazan ayı girinceye kadar tutmayanın (erteleyenin) hükmü nedir? Bu kimsenin tevbeyle birlikte orucu kaza etmesi yeterli midir? Yoksa kendisine keffâret gerekir mi?"

    Ramazan orucunun kazasını, özürsüz olarak ikinci

    Ramazan girinceye kadar ertelemenin hükmü

    ﴿ حكم تأخير قضاء رمضان إلى رمضان الثاني بغير عذر ﴾

    ] Türkçe – Turkish – تركي [

    Abdulaziz b. Abdullah b. Baz

    Terceme : Muhammed Şahin

    Tetkik : Ali Rıza Şahin

    2010 - 1431

    ﴿ حكم تأخير قضاء رمضان إلى رمضان الثاني بغير عذر ﴾

    « باللغة التركية »

    عبد العزيز بن عبد الله بن باز

    ترجمة: محمد مسلم شاهين

    مراجعة: علي رضا شاهين

    2010 - 1431

    Soru:

    Ramazan orucunun kazasını, özürsüz olarak bir sonraki yıl Ramazan ayı girinceye kadar tutmayanın (erteleyenin) hükmü nedir?

    Bu kimsenin tevbeyle birlikte orucu kaza etmesi yeterli midir?

    Yoksa kendisine keffâret gerekir mi?

    Cevap:

    Bu kimsenin Allah'a tevbe etmesi ve tutamadığı her günü kaza etmekle birlikte her gün için kendi ülkesinde gıda olarak kullanılan hurma, arpa ve pirinç gibi ürünlerden Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in sâ'ının yarısı ile, yani yaklaşık olarak 1,5 kg. bir yoksula sadaka verir. Bu kimse için bundan başka keffâret yoktur.

    Aralarında İbn-i Abbas'ın da bulunduğu bir grup sahâbe -Allah onlardan râzı olsun- böyle fetvâ vermişlerdir.

    Fakat hastalık veya yolculuk gibi bir özürü olursa veyahut da kadın ise hamilelik ve çocuk emzirme gibi bir özürü olur da oruç tutmak kendisine zor gelirse, bu kimselere orucu kaza etmekten başka bir şey gerekmez.

    & & & & & &