İnsandan yel çıktığında tahâretlenmesi gerekir mi?
Kategoriler
Full Description
İnsandan yel çıktığında tahâretlenmesi gerekir mi?
﴿ إذا خرج من الإنسان ريح فهل يجب عليه الاستنجاء؟ ﴾
] Türkçe – Turkish – تركي [
Muhammed b. Salih el-Useymîn
Terceme : Muhammed Şahin
Tetkik : Ali Rıza Şahin
2010 - 1431
﴿ إذا خرج من الإنسان ريح فهل يجب عليه الاستنجاء؟ ﴾
« باللغة التركية »
محمد بن صالح العثيمين
ترجمة: محمد مسلم شاهين
مراجعة: علي رضا شاهين
2010 - 1431
Soru:
İnsandan yel çıktığında tahâretlenmesi (istincâ yapması) gerekir mi?
Cevap:
Arkadan (makattan) yelin çıkması, bu abdesti bozar.
Nitekim Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- bu konuda şöyle buyurmuştur:
(( لَا يَنْصَرِفْ حَتَّى يَسْمَعَ صَوْتًا أَوْ يَجِدَ رِيحًا.)) [ رواه البخاري ومسلم ]
".... Ses işitmedikçe veya koku duymadıkça mescitten/namazdan çıkmasın."[1]
Fakat bu, tahâretlenmeyi gerektirmez. Yani bundan dolayı fercin (avret yerinin) yıkanmasını gerektirmez.Çünkü yıkanmasını gerektirecek bir şey çıkmamıştır. Buna göre yel çıktığı zaman abdest bozulur ve insanın sadece abdest alması yeterlidir. Yani ağzına su alıp çalkalaması (mazmaza yapması), burnuna su çekip sümkürmesi (istinşak yapması), yüzünü ve dirsekleriyle beraber ellerini yıkaması, başını ve kulaklarını mesh etmesi ve aşık kemikleriyle beraber ayaklarını yıkamasıdır.
Burada pek çok kimsenin gözünden kaçan bir konuya dikkat çekmek istiyorum:
Bazı kimseler namaz vakti girmeden önce büyük veya küçük abdest bozduktan sonra tahâretlenmekte, namaz vakti girdiğinde ve abdest almak istedikleri zaman yeniden tahâretlenmeleri ve ferclerini ikinci defa yıkamaları gerektiğini zannetmektedirler. Bu doğru değildir. Çünkü bir kimse, fercinden çıkan şeyden sonra fercini yıkadığı zaman artık o yer temizlenmiş olur.Temiz olduğu zaman artık tekrar yıkanmasına gerek yoktur. Çünkü su veya taş ile tahâretlenmenin bilinen şartlarıyla birlikte gerçekleştirilmesinden maksat, o yerin temizlenmesidir. O yer temizlendiği zaman ikinci defa oradan herhangi bir şey çıkmadıkça necâset geri gelmez.
& & & & & &
[1] Buhârî, Kitâbu’l-Vudu’, 'Abdestin bozulduğundan emin oluncaya kadar abdest alınmayacağına dâir bâb'; hadis no: 1387. Müslim; Kitâbu’l-Hayz,'Abdestli olduğundan emin olduktan sonra abdestin bozulduğundan şüphe edenin o abdest ile namaz kılacağına dâir bâb'; hadis no: 361.
Şu iki hadis de buna delildir:
(( إِذَا وَجَدَ أَحَدُكُمْ فِي بَطْنِهِ شَيْئًا فَأَشْكَلَ عَلَيْهِ أَخَرَجَ مِنْهُ شَيْءٌ أَمْ لَا فَلَا يَخْرُجَنَّ مِنَ الْمَسْجِدِ حَتَّى يَسْمَعَ صَوْتًا أَوْ يَجِدَ رِيحًا.)) [ رواه مسلم ]
"Biriniz karnında bir şey hisseder de ondan bir şey çıkıp çıkmadığını kestiremezse, ses işitmedikçe veya koku duymadıkça sakın mescitten/namazdan çıkmasın." (Müslim; Kitâbu’l-Hayz, hadis no: 362. Buhârî, Kitâbu’l-Vudu’, hadis no: 36.
(( إِذَا صَلَّى أَحَدُكُمْ فَلَمْ يَدْرِ زَادَ أَمْ نَقَصَ فَلْيَسْجُدْ سَجْدَتَيْنِ وَهُوَ قَاعِدٌ، فَإِذَا أَتَاهُ الشَّيْطَانُ فَقَالَ: إِنَّكَ قَدْ أَحْدَثْتَ، فَلْيَقُلْ: كَذَبْتَ، إِلَّا مَا وَجَدَ رِيحًا بِأَنْفِهِ أَوْ صَوْتًا بِأُذُنِهِ.)) [ رواه أبو داود ]
"Sizden birisi namaz kıldığında eksik mi, yoksa fazla mı kıldığında tereddüt ederse, oturduğu yerden iki defa secde yapsın. Şeytan kendisine gelip de 'abdestini bozdun' (vesvesesini verdiği) zaman, burnuyla bir koku veya kulağıyla bir ses duymadıkça (içinden şeytana) 'sen yalan söyledin' desin." (Ebu Davud; Kitâbu’s-Salât, hadis no: 191-192. (Çeviren)