İftar sırasında, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-’den rivâyet edilen herhangi bir duâ var mıdır? Oruçlu kimse, müezzinin sözlerini tekrarlamalı mı, yoksa iftarına devam mı etmelidir?
Kategoriler
Full Description
İftar sırasında, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'den rivâyet edilen herhangi bir duâ var mıdır? Oruçlu kimse, müezzinin sözlerini tekrarlamalı mı, yoksa iftarına devam mı etmelidir?
﴿ هل هناك دعاء ماثور عند الإفطار؟ وهل يتابع الصائم المؤذن أم يستمر في فطره؟ ﴾
] Türkçe – Turkish – تركي [
Muhammed b. Salih el-Useymîn
Terceme : Muhammed Şahin
Tetkik : Ali Rıza Şahin
2010 - 1431
﴿ هل هناك دعاء ماثور عند الإفطار؟ وهل يتابع الصائم المؤذن أم يستمر في فطره؟ ﴾
« باللغة التركية »
محمد بن صالح العثيمين
ترجمة: محمد مسلم شاهين
مراجعة: علي رضا شاهين
2010 - 1431
Soru:
İftar sırasında okumak için, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'den rivâyet edilen herhangi bir dua var mıdır?
Oruçlu kimse, müezzinin sözlerini tekrarlamalı mı, yoksa iftarına devam mı etmelidir?
Cevap:
İftar sırasında yapılan duâ, duânın kabul olunduğu yerdir. Çünkü duâ, ibâdetin sonuna gelmiş ve iftar saati, genellikle insan nefsinin en zayıf düştüğü andır. İnsanın nefsi ne zaman zayıf düşer ve kalbi ne zaman incelirse, o zaman huşu ve saygı içinde Allah'a daha çok yönelir.
Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'den bu konuda rivâyet edilen duâlardan bazıları şunlardır:
(( اللَّهُمَّ لَكَ صُمْتُ وَعَلَى رِزْقِكَ أَفْطَرْتُ.))
"Allah'ım senin için oruç tuttum ve senin rızkınla orucumu açtım."
Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- orucunu açtığı zaman şöyle derdi:
(( ذَهَبَ الظَّمَأُ وَ ابْتَلَّتِ الْعُرُوقُ، وَ ثَبَتَ اْلأَجْرُ إِنْ شاَءَ اللهُ.)) [ رواه ابو داود ]
"(Kuruluğun gitmesiyle) susuzluk gitti; damarlar ıslandı, (yorgunluk ortadan kalktı) ve Allah'ın izniyle ecir sâbit oldu."[1]
Her ne kadar bu iki hadiste zayıflık olsa da bazı ilim ehli bu iki hadisin hasen olduğunu söylemişlerdir.Her halükârda sen iftar sırasında ister bunlarla duâ et, ister aklına gelen başka duâlarla duâ et, o an, duânın kabul olunduğu andır.
İnsanın iftarını açarken müezzine de icâbet etmesine gelince, bu meşrû bir fiildir.
Çünkü Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- bu konuda şöyle buyurmuştur:
(( إِذَا سَمِعْتُمْ النِّدَاءَ فَقُولُوا مِثْلَ مَا يَقُولُ الْمُؤَذِّنُ.)) [ رواه البخاري ومسلم ]
"Müezzini işittiğiniz zaman, onun söylediklerinin aynısını siz de söyleyin."[2]
Sözü, her durumu kapsar. Ancak delîlin istisnâya delâlet ettiği durumlar bunun dışındadır.
& & & & & &