×
Değerli âlim Muhammed b. Salih el-Useymin’in cevapladığı sorunun metni şöyledir: "Altın takmanın erkeklere haram kılınmasındaki hikmet nedir?"

    Altın takmanın erkeklere haram kılınmasındaki hikmet nedir?

    ﴿ ما الحكمة في تحريم لبس الذهب على الرجال؟﴾

    ] Türkçe – Turkish – تركي [

    Muhammed b. Salih el-Useymîn

    Terceme : Muhammed Şahin

    Tetkik : Ali Rıza Şahin

    2010 - 1431

    ﴿ ما الحكمة في تحريم لبس الذهب على الرجال؟﴾

    « باللغة التركية »

    محمد بن صالح العثيمين

    ترجمة: محمد مسلم شاهين

    مراجعة: علي رضا شاهين

    2010 - 1431

    Soru:

    Altın takmanın erkeklere haram kılınmasındaki hikmet nedir?

    Cevap:

    Ey bu soruyu soran kişi, sen ve bu sorunun cevabını okuyan herkes bilmelidir ki, her mü’min için şer‘î hükümlerin sebebi; Allah Teâlâ ve Elçisi Muhammed -sallalahu aleyhi ve sellem-'in Rasûlünün sözlerinden (emirlerinden) başka bir şey değildir.

    Nitekim Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyurmuştur:

    ﮋ ﭑ ﭒ ﭓ ﭔ ﭕ ﭖ ﭗ ﭘ ﭙ ﭚ ﭛ ﭜ ﭝ ﭞ ﭟ ﭠﭡ ﭢ ﭣ ﭤ ﭥ ﭦ ﭧ ﭨ ﭩ ﭪ ﮊ [ سورة الأحزاب الآية: 36 ]

    "Allah ve Rasûlü, herhangi bir meselede (aralarında) hüküm verdikten sonra, hiçbir erkek veya kadın mü'minin, o konuda başka bir tercihte bulunma hakları yoktur (Allah ve Rasûlü'nün hükmüne aykırı hareket etmemeleri gerekir.) Kim, Allah’a ve elçisine karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş (doğru yoldan uzaklaşmış) olur."[1]

    Her kim, bize, Kitap ve Sünnet tarafından farz veya haram oluşuna hükmedilen bir şey hakkında soru soracak olursa, ona şöyle deriz:

    Bu konudaki sebep; Allah Teâlâ’nın veya Elçisi Muhammed -sallalahu aleyhi ve sellem-'in sözüdür (emridir). Bu sebep; her mü’min için yeterlidir.

    Bunun içindir ki Âişe'ye -Allah ondan râzı olsun-:

    "Hayızlı kadının orucu kaza edip de namazı kaza etmemesinin sebebi nedir?" diye sorulduğu zaman şöyle o şöyle cevap vermiştir:

    (( كَانَ يُصِيبُنَا ذَلِكَ فَنُؤْمَرُ بِقَضَاءِ الصَّوْمِ، وَلَا نُؤْمَرُ بِقَضَاءِ الصَّلَاةِ.))

    [ رواه البخاري و مسلم ]

    "Bizim başımıza böyle bir şey geldiği zaman orucu kaza etmemiz emredilir, namazı kaza etmemiz emredilmezdi."[2]

    Çünkü Allah’ın kitabından veya Elçisi Muhammed -sallalahu aleyhi ve sellem-'in sünnetinden bir delil her mü’min için gerekli sebeptir. Fakat bir kimsenin, Allah Teâlâ'nın hükümlerinin sebebini istemesi ve hikmetini araştırmasında bir sakınca yoktur.Çünkü bu, onun kalben mutmain olmasını artırır ve bununla, hükümleri sebeplerine bağladığı için İslâm şerîatının yüceliği ortaya çıkar.Bir de hakkında delil olan bu hükmün sebebi, hakkında delil olmayan başka bir şey için de sabit olduğu zaman onunla kıyas yapma imkânını sağlar. Demek ki şer‘î hikmeti bilmenin bu üç faydası vardır.

    Bundan sonra sorunun cevabı hakkında şöyle söyleriz:

    Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'den altın takmanın kadınlara değil de erkeklere haram kılındığı sabit olmuştur.

    Bunun sebebi ise şudur:

    Altın, insanın güzelleşmek ve süslenmek için kullandığı en pahalı şeylerden biridir. O bir ziynet ve süstür. Erkek ise bu işe muhatap değildir. Yani erkek, başka bir insan ile eksiğini tamamlayacak bir varlık değildir. Aksine erkek, sahip olduğu erkeklik özelliğinden dolayı bizzat kâmil bir varlıktır.Yine o, kadının aksine, hoşlandığı başka birisi için süslenme ihtiyacı da duymaz.Kadın ise, eksik bir varlıktır,güzelliğiyle eksikliğini tamamlama ihtiyacını duyar.Yine o, kendisiyle eşi arasında geçimin olması için ziynet çeşitlerinin en pahalısı ile güzelleşme ihtiyacını duyar. Bunun içindir ki altınla süslenmek, erkeğe değil de kadına mübah kılınmıştır.

    Nitekim Allah Teâlâ, kadını nitelendirirken şöyle buyurmuştur:

    ﮋ ﮥ ﮦ ﮧ ﮨ ﮩ ﮪ ﮫ ﮬ ﮭ ﮮ ﮊ [ سورة الزخرف الآية: ١٨ ]

    "Yoksa süs içinde yetiştirilip savaş edemeyecek olanı (kadını)(Allaha nisbet ediyorsunuz)?"[3]

    Böylelikle şeriatın, altın takmanın erkeklere haram kılmasındaki hikmeti açıklığa kavuşmuş olmaktadır.

    Bu münasebetle ben altınla süslenme müptelası olan bu erkeklere bir nasihatte bulunmak istiyorum?

    Onlar bu davranışlarıyla Allah’a ve Elçisi Muhammed -sallalahu aleyhi ve sellem-'e karşı gelmekte, kendilerini kadınların nitelikleriyle nitelenenler sınıfına dâhil etmekte ve Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'den sâbit olduğu üzere, altınla süslenmekle ateşi avuçlarına almış olmaktadırlar. Bu sebeple bu kimselerin Allah Subhânehu ve Teâlâ’ya tevbe etmeleri gerekir.Eğer dilerlerse, şer‘î sınırlar içerisinde gümüşle süslenmelerinde bir sakınca yoktur.İsraf sınırına varmadığı sürece, altın dışındaki diğer madenlerden yapılmış yüzükler takmalarında da bir sakınca yoktur.

    & & & & & &

    [1] Ahzâb Sûresi: 36.

    Allah Teâlâ'nın şu emri de bunun gibidir.

    ﮋ ﯥ ﯦ ﯧ ﯨ ﯩ ﯪ ﯫ ﯬ ﯭ ﯮ ﯯ ﯰ ﯱ ﯲ ﯳﯴ ﯵ ﯶ ﯷ ﯸ ﮊ

    [ سورة النور الآية: 51 ]

    "Aralarında hüküm verilmek üzere Allah(ın kitabın)’a ve Rasûlü'ne dâvet edilen müminlerin durumu; (onların hükmünü kabul etmeleri ve) şöyle söylemeleridir: (Bize söyleneni) işittik ve (ona çağırana) itaat ettik. İşte kurtuluşa erenler (Naîm cennetlerinde istediklerini elde edenler), onların tâ kendileridir." (Nur Sûresi: 51) (Çeviren)

    [2] Buhârî; 'Kitâbu’l-Hayz', "Hayızlının namazı kaza etmeyeceğine dâir bab"; hadis no: 321. Müslim; "Kitâbu’l-Hayz","Orucu kaza etmenin gerekliliğine dâir bab", hadis no: 335.

    [3] Zuhruf Sûresi: 18.