×
İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi’nin cevapladığı sorunun metni şöyledir: "Yaşadığımız ülkede bir grup dînine bağlı kardeşimiz bulunmaktadır. Fakat onlar, bazı dînî konularda bize aykırı hareket etmektedirler. Örneğin bu konulardan birisi; oruç ve Ramazan ayıdır.Bu kardeşlerimiz, hilâli çıplak gözle görmedikçe oruca başlamamaktadırlar.Kimi zaman biz, Ramazan ayına onlardan bir veya iki gün önce başlamaktayız. Onlar, bayramdan bir veya iki gün sonra bayram yapmaktadırlar. Bayram günü tutulan oruç hakkında her sorduğumuzda onlar şöyle demektedirler:"Biz, hilâli çıplak gözle görmedikçe ne oruç tutarız, ne de bayram ederiz. Çünkü Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- bu konuda şöyle buyurmuştur:"(Ramazan ayının) hilâlini gördüğünüz zaman oruç tutun. (Şevvâl ayının) hilâlini gördüğünüz zaman da bayram edin. Eğer (Şaban ayının hilâli) size görünmezse, (oruca başlamak için Şaban ayını, bayram etmek için ise Ramazan ayını) otuz güne tamamlayın." Fakat bu kardeşlerimiz, bildiğiniz gibi, hilâlin teleskop gibi âletlerle görülmesini kabul etmemektedirler. Bilindiği gibi onlar, Ramazan ve Kurban bayramlarının vakitlerinde de bize aykırı hareket etmekte ve kendi görüşlerine göre hareket ederek bayramdan sonra namaz kılmaktadırlar.Aynı şekilde Kurban bayramında kurban kesiminde ve Arafat vakfesinde de bize aykırı hareket etmektedirler.Kurban bayramından iki gün sonra bayram etmekte, yani onlar, bütün müslümanlar kurbanlarını kestikten sonra kurbanlarını kesmektedirler. Onların yapmış oldukları bu şeyler, doğru mudur? Allah Teâlâ sizi güzel bir şekilde mükafatlandırsın.

    BİR MÜSLÜMANIN, ORUCA BAŞLAMA VE BAYRAM ETME KONUSUNDA YAŞADIĞI ÜLKEDEKİ MÜSLÜMANLARA AYKIRI HAREKET ETMESİ CÂİZ DEĞİLDİR

    ﴿ لا يجوز مخالفة أهل البلد في الصيام والعيد ﴾

    ] Türkçe – Turkish – تركي [

    İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi

    Terceme : Muhammed Şahin

    Tetkik : Ümmü Nebil

    2010 - 1431

    ﴿ لا يجوز مخالفة أهل البلد في الصيام والعيد ﴾

    « باللغة التركية »

    اللجنة الدائمة للبحوث العلمية والإفتاء

    ترجمة: محمد بن مسلم شاهين

    مراجعة: أم نبيل

    2010 - 1431

    SORU:

    Yaşadığımız ülkede bir grup dînine bağlı kardeşimiz bulunmaktadır. Fakat onlar, bazı dînî konularda bize aykırı hareket etmektedirler. Örneğin bu konulardan birisi; oruç ve Ramazan ayıdır.Bu kardeşlerimiz, hilâli çıplak gözle görmedikçe oruca başlamamaktadırlar. Kimi zaman biz, Ramazan ayına onlardan bir veya iki gün önce başlamaktayız.Onlar, bayramdan bir veya iki gün sonra bayram yapmaktadırlar. Bayram günü tutulan oruç hakkında her sorduğumuzda onlar şöyle demektedirler:

    "Biz, hilâli çıplak gözle görmedikçe ne oruç tutarız, ne de bayram ederiz. Çünkü Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- bu konuda şöyle buyurmuştur:

    (( صُومُوا لِرُؤْيَتِهِ وَأَفْطِرُوا لِرُؤْيَتِهِ، فَإِنْ غُمَّ عَلَيْكُمْ فَأَكْمِلُوا الْعِدَّةَ ثَلاَثِينَ.)) [ متفق عليه ]

    "(Ramazan ayının) hilâlini gördüğünüz zaman oruç tutun. (Şevvâl ayının) hilâlini gördüğünüz zaman da bayram edin. Eğer (Şaban ayının hilâli) size görünmezse, (oruca başlamak için Şaban ayını, bayram etmek için ise Ramazan ayını) otuz güne tamamlayın."[1]

    Fakat bu kardeşlerimiz, bildiğiniz gibi, hilâlin teleskop gibi âletlerle görülmesini kabul etmemektedirler. Bilindiği gibi onlar, Ramazan ve Kurban bayramlarının vakitlerinde de bize aykırı hareket etmekte ve kendi görüşlerine göre hareket ederek bayramdan sonra namaz kılmaktadırlar.

    Aynı şekilde Kurban bayramında kurban kesiminde ve Arafat vakfesinde de bize aykırı hareket etmektedirler.Kurban bayramından iki gün sonra bayram etmekte, yani onlar, bütün müslümanlar kurbanlarını kestikten sonra kurbanlarını kesmektedirler.

    Onların yapmış oldukları bu şeyler, doğru mudur? Allah Teâlâ sizi güzel bir şekilde mükafatlandırsın.

    CEVAP:

    Hamd, yalnızca Allah'adır.

    Bu kimselerin, müslümanlarla birlikte oruca başlamaları, onlarla birlikte bayram etmeleri ve ülkelerinde yaşayan müslümanlarla birlikte bayram namazlarını kılmaları gerekir. Çünkü Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- bu konuda şöyle buyurmuştur:

    (( صُومُوا لِرُؤْيَتِهِ وَأَفْطِرُوا لِرُؤْيَتِهِ، فَإِنْ غُمَّ عَلَيْكُمْ فَأَكْمِلُوا الْعِدَّةَ ثَلاَثِينَ.)) [ متفق عليه ]

    "(Ramazan ayının) hilâlini gördüğünüz zaman oruç tutun. (Şevvâl ayının) hilâlini gördüğünüz zaman da bayram edin. Eğer (Şaban ayının hilâli) size görünmezse, (oruca başlamak için Şaban ayını, bayram etmek için ise Ramazan ayını) otuz güne tamamlayın."[2]

    Hadiste geçen oruç tutmayı ve bayram etmeyi emretmekten kasıt; hilâl çıplak gözle görülür veya gözle görülmesine yardımcı olan araçlarla hilâlin görülmesi sâbit olursa, oruç tutun ve bayram edin, demektir.

    Nitekim Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- bu konuda şöyle buyurmuştur:

    (( اَلصَّوْمُ يَوْمَ تَصُومُونَ، وَالْفِطْرُ يَوْمَ تُفْطِرُونَ، وَاْلأَضْحَى يَوْمَ تُضَحُّونَ.)) [ رواه أبو داود والترمذي ]

    "Oruç, birlikte oruç tuttuğunuz, bayram, birlikte bayram ettiğiniz ve kurban da birlikte kurban kestiğiniz gündedir."[3]

    Muvaffakiyet, Allah Teâlâ'dandır.

    Allah Teâlâ, Peygamber Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'e, âile halkına ve ashâbına salât ve selâm eylesin. [4]

    & & & & & &

    [1] Buhârî, hadis no:1909, Müslim, hadis no: 1081

    [2] Buhârî, hadis no:1909, Müslim, hadis no: 1081

    [3] Ebu Dâvûd, hadis no:2324, Tirmizî, hadis no:697, Elbânî de hadis sahîhtir, demiştir. 'Sahîhu't-Tirmizî, hadis no:561

    [4] İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi Fetvâları, cilt:10, sayfa:94