×
Tevbenin şartları vardır. Tevbe eden kimse bu şartları yerine getirip gerçekleştirirse, Allah’ın izniyle tevbesi kabul olunur.Bu sebeple insanın, ölümünü görmedikçe, öldüğü kesinleşmedikçe, canı boğazına dayanmadıkça veya güneş battığı yerden doğmadıkça veyahut da insanlar kıyâmetin koptuğundan emin olmadıkça, tevbe kabul edilir.

    TEVBENİN ŞARTLARI VE TEVBEYLE İLGİLİ BAZI HÜKÜMLER

    ] Türkçe – Turkish – تركي [

    Râşid b. Hüseyin el-Abdulkerim

    Terceme : Muhammed Şahin

    Tetkik : Ali Rıza Şahin

    2011 - 1432

    ﴿ شروط التوبة وبعض أحكامها ﴾

    « باللغة التركية »

    راشد بن حسين العبد الكريم

    ترجمة: محمد مسلم شاهين

    مراجعة: علي رضا شاهين

    2011 - 1432

    Allah Teâlâ buyurdu ki:

    ﮋ ﭑ ﭒ ﭓ ﭔ ﭕ ﭖ ﭗ ﭘ ﭙ ﭚ ﭛ ﭜ ﭝ ﭞﭟ ﭠ ﭡ ﭢ ﭣ ﭤ ﭥ ﭦ ﭧ ﭨ ﭩ ﭪ ﭫ ﭬ ﭭ ﭮ ﭯ ﭰ ﭱ ﭲﭳ ﭴ ﭵ ﭶ ﭷ ﭸ ﮊ [ سورة الأنعام الآية: ١٥٨ ]

    "(Ey Nebi!) Onlar, (canlarını almaları için) hala kendilerine meleklerin (ölüm meleği ile onun yardımcılarının) gelmesini veya (kıyâmet günü kullarının arasında hüküm vermesi için) Rabbinin gelmesini ya da Rabbinin âyetlerinden (kıyâmet alâmetlerinden) birisinin gelmesini (güneşin batıdan doğmasını) mi bekliyorlar? Rabbinin âyetleri geldiği gün (güneş batıdan doğduğunda), kişi daha önce îmân etmemiş veya îmânından bir hayır kazanmamışsa (salih amel işlememişse), îmânı, ona hiçbir fayda vermez. (Ey Nebi! Onlara) de ki: (Hakkı bâtıldan, iyiyi kötüden ayırt etmeniz için onun gelmesini) bekleyin, doğrusu biz de bekleyenlerdeniz."[1]

    Allah Teâlâ yine buyurdu ki:

    ﮋ ﭺ ﭻ ﭼ ﭽ ﭾ ﭿ ﮀ ﮁ ﮂ ﮃ ﮄ ﮅ ﮆ ﮇ ﮈ ﮉﮊ ﮋ ﮌ ﮍ ﮎ ﮏ ﮐ ﮑ ﮒ ﮓ ﮔ ﮕ ﮖ ﮗ ﮘ ﮙ ﮚ ﮛ ﮜ ﮝ ﮞ ﮟ ﮠ ﮡ ﮢﮣ ﮤ ﮥ ﮦ ﮧ ﮨ ﮩ ﮊ

    [ سورة النساء الآيتان: ١٧ – ١٨ ]

    "Allah için tevbe ancak, bilmeyerek kötülük yapan, sonra hemen tevbe edenlerin tevbesidir.İşte Allah, onların tevbesini kabul eder.Allah, (kullarını) çok iyi bilen, (onların işlerini çekip-çevirmede) hikmet sahibidir. Kötülükleri işlemekte ısrar edip dururken, ölüm gelip çatınca: Şimdi işte gerçekten tevbe ettim, diyenlerin ve kâfir olarak ölenlerin tevbesi kabul edilmez. İşte onlar için, acıklı bir azap hazırlamışızdır."[2]

    عَنْ أَبِي مُوسَى I عَنْ النَّبِيِّH قَالَ: (( إِنَّ اللهَ عَزَّ وَجَلَّ يَبْسُطُ يَدَهُ بِاللَّيْلِ لِيَتُوبَ مُسِيءُ النَّهَارِ، وَيَبْسُطُ يَدَهُ بِالنَّهَارِ لِيَتُوبَ مُسِيءُ اللَّيْلِ حَتَّى تَطْلُعَ الشَّمْسُ مِنْ مَغْرِبِهَا.)) [ رواه مسلم ]

    Ebu Musa'dan -Allah ondan râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu:

    "Şüphesiz ki Allah -azze ve celle-, güneş battığı yerden doğuncaya kadar, gündüz günah işleyen tevbe etsin diye geceleyin elini uzatır. [3] Gece günah işleyen de tevbe etsin diye gündüz elini uzatır."[4]

    ((عَنْ عَبْدِ اللهِ بْنِ عُمَرَ L عَنْ النَّبِيِّ H قَالَ: (( إِنَّ اللهَ يَقْبَلُ تَوْبَةَ الْعَبْدِ مَا لَمْ يُغَرْغِرْ [ أَيْ تَبْلُغَ رُوحُهُ حُلْقُومَهُ].)) [ رواه الترمذي ]

    Abdullah b.Ömer'den -Allah ondan ve babasından râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- buyurdu ki:

    "Şüphesiz ki Allah, canı boğazına ulaşmadıkça kulun tevbesini kabul eder."[5]

    KONUNUN KISA AÇIKLAMASI:

    Tevbenin şartları vardır.Tevbe eden kimse bu şartları yerine getirip gerçekleştirirse, Allah'ın izniyle tevbesi kabul olunur.Bu sebeple insanın, ölümünü görmedikçe, öldüğü kesinleşmedikçe, canı boğazına dayanmadıkça veya güneş battığı yerden doğmadıkça veyahut da insanlar kıyâmetin koptuğundan emin olmadıkça, tevbe kabul edilir.

    KONUDAN ÇIKARILAN SONUÇLAR:

    1. Ölüm gelmeden ve can boğaza dayanmadan önce olması,tevbenin şartlarındandır.

    2. Güneşin battığı yerden çıkmasından önce olması, tevbenin şartlarındandır. Çünkü güneş battığı yerden çıktığında ameller sona erer ve tevbe kabul edilmez.

    3. İşlediği günaha samimi bir şekilde tevbe ettikten sonra tekrar dönen kimsenin ilk tevbesi kabul olunur, fakat bir daha tevbe etmesi gerekir.

    & & & & & &

    [1] En'am Sûresi: 158

    [2] Nisâ Sûresi: 17-18

    [3] Allah Teâlâ'nın elini uzatmasından kastedilen şey; tevbe edenin tevbesini kabul etmesidir.

    [4] Müslim; hadis no: 2760.

    [5] Tirmizî; hadis no: 3531. Tirmizî; "Hadis hasendir" demiştir.İbn-i Mâce; hadis no: 3407. Elbânî, "Sahihu'l-Câmi'"; hadis no: 1309'da "Hadis sahihtir" demiştir.