Allah Teâlâ’nın adının anılmadığı meclislerde oturmaktan sakınmak
Kategoriler
Full Description
ALLAH TEÂLÂ'NIN ADININ ANILMADIĞI MECLİSLERDE OTURMAKTAN SAKINDIRMAK GEREKİR
] Türkçe – Turkish – تركي [
Râşid b. Hüseyin el-Abdulkerim
Terceme : Muhammed Şahin
Tetkik : Ali Rıza Şahin
2011 - 1432
﴿ التحذير من المجالس التي لا يذكر الله فيها ﴾
« باللغة التركية »
راشد بن حسين العبد الكريم
ترجمة: محمد مسلم شاهين
مراجعة: علي رضا شاهين
2011 - 1432
Allah Teâlâ buyurdu ki:
ﮋ ﭪ ﭫ ﭬ ﭭ ﭮ ﭯ ﭰ ﭱ ﭲ ﮊ [سورة ق الآية : 18]
"İnsan hiçbir söz söylemesin ki, yanında onu gözetleyip yazmaya hazır bir melek bulunmasın."[1]
عَنْ أَبيِ هُرَيْرَةَ I قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللهِ H: (( مَنْ قَعَدَ مَقْعَداً لَمْ يَذْكُرِ اللهَ فِيهِ كاَنَتْ عَلَيْهِ مِنَ اللهِ تِرَةٌ، وَمَنِ اضْطَجَعَ مَضْجَعاً لاَ يَذْكُرُ اللهَ فِيهِ كاَنَتْ عَلَيْهِ مِنَ اللهِ تِرَةٌ.)) [ رواه أبو داود وصححه الألباني في مشكاة المصابيح ]
Ebu Hureyre’den -Allah ondan râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre, o şöyle demiştir:
"Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- buyurdu ki:
- Her kim, bir mecliste oturur da orada Allah’ın adını anmazsa, (o mecliste Allah’ın adını anmadığı için kıyâmet günü) Allah tarafından (bu kusurundan dolayı) pişmanlığa uğratılır. Her kim, yatağına uzanır da orada Allah’ın adını anmazsa, (orada Allah’ın adını anmadığı için kıyâmet günü bu kusurundan dolayı) Allah tarafından pişmanlığa uğratılır."[2]
عَنْ أَبيِ هُرَيْرَةَ I قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللهِ H: (( ماَ جَلَسَ قَوْمٌ مَـجْلِساً لَمْ يَذْكُرُوا اللهَ فِيهِ، وَلَمْ يُصَلوُّا عَلىَ نَبِيِّهِمْ إِلاَّ كاَنَ عَلَيْهِمْ تِرَةٌ، فَإِنْ شاَءَ عَذَّبَهُمْ، وَإِنْ شاَءَ غَفَرَ لَـهُمْ.)) [ أخرجه الترمذي وصححه الألباني في صحيح الجامع]
Ebu Hureyre’den -Allah ondan râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre, o şöyle demiştir:
"Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- buyurdu ki:
- Bir mecliste oturup da orada Allah'ın adını anmayan ve nebilerine salât getirmeyen bir topluluk, (o mecliste Allah’ın adını anmadıkları için kıyâmet günü bu kusurlarından dolayı) mutlaka Allah tarafından pişmanlığa uğratılırlar. Allah, dilerse onlara azap eder, dilerse onları bağışlar."[3]
عَنْ عَبْدِ اللهِ بْنِ عُمَرَ L قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللهِ H: (( لاَ تُكْثِرُوا الْكَلاَمَ بِغَيْرِ ذِكْرِ اللهِ، فَإِنَّ كَثْرَةَ الْكَلاَمِ بِغَيْرِ ذِكْرِ اللهِ قَسْوَةٌ لِلْقَلْبِ، وَإِنَّ أَبْعَدَ النَّاسِ مِنَ اللهِ الْقَلْبُ الْقاَسِي.)) [ رواه الترمذي وقال: حديث حسن غريب وحسنه شعيب الأرناؤوط في جامع الأصول ]
Abdullah b. Ömer’den -Allah ondan ve babasından râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre, o şöyle demiştir:
"Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu:
- Allah’ın adını anmaksızın çok konuşmayın. Çünkü Allah’ın adını anmaksızın çok konuşmak, kalbin katılaşmasına sebep olur.Şüphesiz ki insanların Allah’a en uzak olanı, katı kalpli olanıdır."[4]
KONUNUN KISA AÇIKLAMASI:
İnsanların toplandıkları ve orada konuştukları meclisleri olması gerekir. Bu meclislerin en hayırlısı ise, Allah -azze ve celle-'nin adının anıldığı meclisleridir. Allah Teâlâ’nın adı anılmayan ve elçisi Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'e salât getirilmeyen meclisler, yerilmiş ve çirkin görülmüş meclislerdir. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- bu meclislerden uyarmış ve vakitlerini faydasız şeylerle geçirdikleri için bu meclislerin kıyâmet günü sahipleri için bir pişmanlık ve noksanlık olacağını haber vermiştir.
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-, Allah Teâlâ'nın adı anılmayan bu meclislerin nasihat için yumuşamayan ve hatırlatmaya da yanaşmayan kalplerin katılaşmasına sebep olacağını haber vermiştir.
KONUDAN ÇIKARILAN SONUÇLAR:
1. İstiğfarda bulunmak, ilim öğrenmek, iyiliği emretmek ve kötülükten alıkoymak gibi, Allah Teâlâ'nın adını anmanın dışında çok konuşmaktan uyarıp sakındırmak gerekir.
2. Allah Teâlâ'nın adı anılmayan meclislerden sakınmak ve O'nun adının anıldığı ilim meclislerinde bulunmaya gayret etmek gerekir.
3. Şüphesiz ki Allah Teâlâ'nın adını anmaksızın çok konuşmak, kalbin katılaşmasına sebep olur.
& & & & & &
[1] Kâf Sûresi:18
[2] Ebû Dâvûd; hadîs no: 4856 ve 5059. Elbânî "Mişkâtul-Mesâbîh"; cilt: 2, sayfa:703'de 'hadis, sahîhtir' demiştir.
[3] Tirmizî; hadis no:3380. Elbânî "Sahîhu'l-Câmi’"; hadis no: 5607'de 'hadis, sahîhtir' demiştir.
[4] Tirmizî; hadis no:2411.Tirmizî, 'hadis, hasen ğarîptir' demiştir.Şuayb el-Arnâût "Câmiu'l-Usûl"; cilt:11,sayfa:737'de 'hadis, hasendir" demiştir.