×
Bu makale, hac ve umrede getirilen telbiyenin ne anlama geldiğini, hangi şeyleri ifâde ettiğini ve bu büyük kelimenin hikmetlerini güzel bir şekilde açıklamaktadır.

    HACDAKİ TELBİYE, TEVHÎDİN ŞİÂRIDIR

    ] Türkçe [

    التلبية هي شعار التوحيد

    [باللغة التركية ]

    Muhammed Şahin

    محمد بن مسلم شاهين

    Tetkik: Ümmü Nebil

    مراجعة: أم نبيل

    Rabva Semti İslâmî Dâvet Bürosu-Riyad

    المكتب التعاوني للدعوة وتوعية الجاليات بالربوة بمدينة الرياض

    1429 - 2008

    Lebbeyk Allahumme Lebbeyk... Müslüman, büyük bir ibâdet olan Mukaddes Beytullah'ı haccetmeye bu sloganla başlar.

    Lebbeyk Allahumme Lebbeyk... Hacının, hac ibâdetine ilk başladığı andan itibaren tekrar edip durduğu bir şiâr ve slogandır.

    Lebbeyk Allahumme Lebbeyk... Tevhîdin şiârı ve sloganıdır.Hatta hacının, Tevhîdi yalnızca Allah Teâlâ'ya hâlis kılmak için, hac ibâdetine bu büyük sloganla başlaması meşrû kılınmıştır.

    Lebbeyk Allahumme Lebbeyk... Allah -azze ve celle-'nin emrine tam anlamıyla teslim olmanın ve O'na boyun eğmenin bir ilânı demektir.

    Lebbeyk Allahumme Lebbeyk... Buyur Allahım! Buyur! demektir.

    Lebbeyk Allahumme Lebbeyk... Allahım! Emrine teslim oldum, demektir.

    Lebbeyk Allahumme Lebbeyk... Bizler, sana sürekli itaat üzereyiz ve bu itaattten hiç ayrılmayız, demektir.

    Bu söz, Allah'a kullukta ısrarla devam etmeyi ve bunu sürdürmeyi içerir.

    Lebbeyk Allahumme Lebbeyk... Bizler, her anımızda sana yakınız, demektir.

    Telbiye'de Allah Teâlâ'nın şu emrine icâbet vardır:

    ﮋ ﮬ ﮭ ﮮ ﮯ ﮰ ﮱ ﯓ ﯔ ﯕﯖ ...[ سورة آل عمران من الآية: ٩٧]

    "Yoluna gücü yetenlerin Beyt'i (Kâbe'yi) haccetmesi, Allah'ın insanlar üzerindeki bir hakkıdır."[1]

    Telbiye'de, İbrahim Halil -aleyhisselâm-'ın çağrısına icâbet vardır.

    Nitekim Allah -azze ve celle- insanlar arasında haccı ilân etmesini ona şöyle emretmiştir:

    ﮋ ﮇ ﮈ ﮉ ﮊ ﮋ ﮌ ﮍ ﮎ ﮏ ﮐ ﮑ ﮒ ﮓ ﮔ ﮕ ﮊ [ سورة الحج الآية: ٢٧]

    "(Ey İbrahim!) İnsanlar arasında haccı (n farz olduğunu) ilân et ki, gerek yaya olarak, gerekse nice uzak yoldan gelen yorgun argın develer üzerinde sana gelsinler."[2]

    Asırlar önce, Peygamberimiz Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem- yılın yine bu vaktinde ve bu mekanda, "Tevhîdin Şiârı" olan bu ibâdete başlamıştı.

    Nitekim Câbir b. Abdullah -Allah ondan râzı olsun-, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in haccı hakkında şöyle demiştir:

    (( أَهَلَّ بِالتَّوْحِيدِ: لَبَّيْكَ اللَّهُمَّ لَبَّيْكَ، لَبَّيْكَ لَا شَرِيكَ لَكَ لَبَّيْكَ، إِنَّ الْـحَمْدَ وَالنِّعْمَةَ لَكَ وَالْـمـُلْكَ، لَا شَرِيكَ لَكَ. )) [ رواه مسلم ]

    "(Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-) sesini tevhîd ile yükselterek şöyle dedi: Lebbeyk Allahummu lebbeyk.Lebbeyke lâ şerîke leke lebbeyk.İnnel-hamde ve'n-ni'mete leke ve'l-mulk.Lâ şerîke lek.(Buyur Allahım! Buyur.Buyur! Senin hiçbir ortağın yoktur.Buyur! Hiç şüphe yok ki hamd, sanadır.Nimet sanadır.Mülk de senindir.Senin hiçbir ortağın yoktur.)" [3]

    Hacı, telbiye getirirken, onun Allah Teâlâ'ya ibâdet etmesinde ve O'nu birlemesinde, kâinattaki diğer canlılarla iletişim halinde olduğunu onların da bu ibâdette kendisine katıldıklarını hissetmelidir.

    Nitekim Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- bu konuda şöyle buyurmuştur:

    (( مَا مِنْ مُسْلِمٍ يُلَبِّي إِلَّا لَبَّى مَنْ عَنْ يَمِينِهِ أَوْ عَنْ شِمَالِهِ مِنْ حَجَرٍ أَوْ شَجَرٍ أَوْ مَدَرٍ حَتَّى تَنْقَطِعَ الْأَرْضُ مِنْ هَاهُنَا وَهَاهُنَا. )) [ رواه الترمذي وصححه الألباني ]

    "Telbiye getiren hiçbir müslüman yoktur ki, buradan ve şuradan, (doğudan ve batıdan) yeryüzünün sonuna kadar onun sağında veya solunda bulunan taş, ağaç veya taşlaşmış çamur onunla birlikte telbiyede bulunmasın." [4]

    Hac sırasında ibâdetin en güzel anlamları Allah -azze ve celle- için ortaya çıkar.

    Yine hac sırasında Rasûlulllah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in yoluna uymanın en mükemmel yönleri ortaya çıkar.

    Nitekim Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:

    (( لِتَأْخُذُوا مَنَاسِكَكُمْ، فَإِنِّي لَا أَدْرِي لَعَلِّي لَا أَحُجُّ بَعْدَ حَجَّتِي هَذِهِ. ))

    [ رواه مسلم ]

    "Hac ile ilgili ibâdetlerinizi benden alın (bu haccımda söylemiş olduğum sözler, yapmış olduğum fiiller ve hareketler, hac ve haccın yapılışı ile ilgili işlerdir. Onları alıp kabul edin, onları ezberleyin, onlara göre hareket edin ve insanlara da onları öğretin).Zirâ bilmiyorum.Belki bu haccımdan sonra bir daha hac yapamam." [5]

    [1] Âl-i İmrân Sûresi: 97

    [2] Hacc Sûresi: 27

    [3] Müslim

    [4] Tirmizî, hadis no: 828. Elbânî hadisin sahîh olduğunu belirtmiştir.

    [5] Müslim