×
Bu makale, haccın büyük faydalarını, hacda yapılan amellerden yola çıkarak güzel bir şekilde açıklamaktadır.Örneğin: Telbiye, Beytullahı tavaf, safa ve Merve arasında sa’y, Arafat’ta vakfe, Müzdelife ve Mina’da geceleme ve cemreleri taşlama gibi...

    HACCIN BÜYÜK FAYDALARI

    ] Türkçe [

    فوائد الحج العظيمة

    [باللغة التركية ]

    Muhammed Şahin

    محمد بن مسلم شاهين

    Tetkik: Ümmü Nebil

    مراجعة: أم نبيل

    Rabva Semti İslâmî Dâvet Bürosu-Riyad

    المكتب التعاوني للدعوة وتوعية الجاليات بالربوة بمدينة الرياض

    1429 - 2008

    Hac, büyük bir okuldur. Hacı, büyük faydalar elde etmeden bu okuldan çıkmamalıdır. Bu faydalardan bazıları şunlardır:

    Hac, Allah Teâlâ'nın dînine tam anlamıyla boyun eğip teslim olmaktır:

    Hacıların, Minâ, Arafat ve Müzdelife gibi yerler arasında gidip gelmeleri, Beytullah'ı tavaf etmeleri, Hacer-i Esved'i öpmeleri, cemrelere taş atmaları...Bütün bunlar, Allah Teâlâ'nın dînine boyun eğip teslim olmayı gerçekleştiren birer canlı örneklerdir.

    Hac, Allah -azze ve celle-'yi birlemeyi (Tevhîdi) ayakta tutmaktır:

    Hacının, hac ibâdetine başlarken:

    (( لَبَّيْكَ اللَّهُمَّ لَبَّيْكَ، لَبَّيْكَ لَا شَرِيكَ لَكَ لَبَّيْكَ، إِنَّ الْـحَمْدَ وَالنِّعْمَةَ لَكَ وَالْـمـُلْكَ، لَا شَرِيكَ لَكَ. ))

    "Lebbeyk Allahummu lebbeyk.Lebbeyke lâ şerîke leke lebbeyk.İnnel-hamde ve'n-ni'mete leke ve'l-mulk.Lâ şerîke lek. (Buyur Allahım! Buyur.Buyur! Senin hiçbir ortağın yoktur. Buyur! Hiç şüphe yok ki hamd, sanadır.Nimet sanadır.Mülk de senindir. Senin hiçbir ortağın yoktur.)"

    Telbiye getirerek sesini yükseltmesi, kendisine meşrû kılınmıştır.

    Yine bunlardan birisi de, Arefe günü duâların en hayırlısı, şöyle demektir:

    (( لَا إِلَهَ إِلَّا اللهُ وَحْدَهُ لَا شَرِيكَ لَهُ، لَهُ الْـمُلْكُ وَلَهُ الْـحَمْدُ، يُـحْيِي وَيُمِيتُ ، وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ. ))

    "Lâ ilâhe illallahu vahdehu lâ şerîke leh.Lehul-mulku ve lehul-hamdu, yuhyî ve yumîtu ve huve alâ kulli şey'in kadîr. (Allah'tan başka hakkıyla ibâdet lâyık hiçbir ilah yoktur. O, birdir, O'nun hiçbir ortağı yoktur. Hamd, O'nadır, mülk de O'nundur. O yaşatır ve O öldürür. O, her şeye gücü yetendir.)"

    Hac, Allah Teâlâ'nın emir ve yasaklarına saygı göstermektir:

    Allah Teâlâ, hac hakkında birtakım hükümleri zikrettikten sonra şöyle buyurmuştur:

    ﮋ ﯖ ﯗ ﯘ ﯙ ﯚ ﯛ ﯜ ﯝ ﯞ ﯟ. ..

    [ سورة الحج من الآية: ٣٠ ]

    "(Hac menâsikini bitirmek, adakları yerine getirmek ve Beytullah'ı tavaf etmek gibi, Allah'ın emretmiş olduğu şeyler, üzerinize farz kıldığı şeylerdir.O halde ona saygı gösterin.) Bu sebeple her kim, Allah'ın emir ve yasaklarına saygı gösterir (ve onları çiğnemez)se, bu Rabbinin katında kendisi için daha hayırlıdır." [1]

    Bu âyette geçen Allah Teâlâ'nın emir ve yasaklarından kasıt; hacda yapılan amellerdir.

    Hac, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'e sevgi ve muhabbet beslemektir:

    Hac, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'e uymayı, onun sünnetine sarılmayı ve ondan ayrılmamayı gerektirir.Zirâ hac menâsikini yerine getirirken, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'i örnek almak, onun sevgisine nâil olmanın sebeplerinden birisidir.

    Nitekim Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:

    (( خُذُوا عَنِّي مَنَاسِكَكُمْ.))

    "Hac ile ilgili ibâdetlerinizi benden alın (bu haccımda söylemiş olduğum sözler, yapmış olduğum fiiller ve hareketler, hac ve haccın yapılışı ile ilgili işlerdir. Onları alıp kabul edin, onları ezberleyin, onlara göre hareket edin ve insanlara da onları öğretin)." [2]

    Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'e uymak, Allah Teâlâ'nın sevgisini kazanmayı gerçekleştirir.

    Hac, mü'minler arasındaki sevgi ve dostluk bağlarını kuvvetlendirir, mü'minlerin de müşriklerden uzaklaşmalarını gerçekleştirir:

    Hacda mü'minlerin birbirlerine bağlılık ve yakınlıkları sürekli artar. Öyle ki onları biraraya getiren elbise, mekan ve zaman birdir. Onlar aynı anda aynı menâsiki birlikte yerine getirirler.

    Mü'minler arasındaki sevgi ve dostluk bağlarının şekillerinden birisi de; hac, cömertlikte bulunmak, Allah için harcamak, bilmeyene bilmediğini öğretmek, kaybolana yol göstermek,aç olanı doyurmak, susuz kalanın susuzluğunu gidermek, yardıma muhtaç olanın yardımına koşmak gibi, her türlü iyilikte bulunmayı öğreten bir okuldur.

    Buna karşılık hacda, mü'minlerin kalplerine, müşriklerden uzaklaşma (onlara dostluk beslememe) ve onlara aykırı hareket etme inancı yerleşir.

    Değerli âlim İbn-i kayyim -Allah ona rahmet etsin- bu konuda şöyle der:

    "İslâm şeriatı, -özellikle de hac menâsiki yerine getirilirken- müşriklere aykırı hareket etme amacı üzerine kurulmuştur."

    Nitekim Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- müşriklerin şirk sözler içeren telbiyelerine aykırı hareket ederek tevhîd ile telbiye getirmiş, harem sınırının bir tarafından akın eden Kureyş müşriklerine aykırı hareket ederek Arafat'tan Müzdelife'ye akın edip gitmiş, aynı şekilde Arafat'tan güneş batmadan önce akın edip Müzdelife'ye giden müşriklere aykırı hareket ederek güneş battıktan sonra Arafat'tan Müzdelife'ye akın edip gitmiştir.

    Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-, müşriklerin güneş doğduktan sonra Meş'ar-i Haram'dan (Müzdelife'den) ayrılıp Minâ'ya doğru hareket ettiklerini bildiği için, O, güneş doğmadan önce Minâ'ya doğru hareket ederek onlara aykırı hareket etmiştir.

    Hac, âhiret gününü ve onun için hazırlık yapmayı hatırlatır:

    Çünkü hacı, vatanından ayrılıp yolculuğun zorluk ve meşakkatlerine katlandığı zaman, ölüm sonucu dünyadan ayrılacağını, kıyâmet gününü ve kıyâmetin korkunç dehşetini hatırlar.

    İhram elbisesini giydiği zaman, kefenini giyeceği ve dünyadaki elbiseden farklı bir elbiseyle Rabbinin huzuruna çıkacağı günü hatırlar.

    Arafat'ta vakfeye durduğu ve insan kalabalıklarını, yükselen sesleri ve değişik dillerdeki konuşmaları gördüğü zaman, kıyâmet günü toplanılan yeri ve bütün milletlerin orada biraraya geleceklerini hatırlar.

    [1] Hacc Sûresi: 30

    [2] Müslim