×
Bu makale, büyük ve küçük zulmü, fıskı ve nifâkı Kur’an ve sünnetten delillerle açıklamaktadır.

    KUR'AN VE SÜNNETTEN ZULÜM, FISK VE NİFAKA ÖRNEKLER

    ] Türkçe [

    الأمثلة على الظلم والفسق والنفاق من الكتاب والسنة

    [باللغة التركية ]

    Muhammed Şahin

    محمد بن مسلم شاهين

    Tetkik eden: Ümmü Nebil

    مراجعة: أم نبيل

    Rabva Semti İslâmî Dâvet Bürosu

    المكتب التعاوني للدعوة وتوعية الجاليات بالربوة بمدينة الرياض

    1428 - 2007

    Büyük ve Küçük Zulme Örnekler:

    Büyük zulmün örneği, Allah Teâlâ'nın şu buyruklarında söz konusu ettikleridir:

    ﮋ ﯼ ﯽ ﯾ ﯿ ﰀ ﰁ ﰂ ﰃ ﰄ ﰅﰆ ﰇ ﰈ ﰉ ﰊ ﰋ ﰌ ﰍ ﮊ

    [ سورة يونس الآية: ١٠٦]

    "Allah'tan başka sana faydası da olmayan, zarar da veremeyen şeylere ibâdet etme! Eğer böyle yaparsan, o takdirde şüphesiz ki sen zâlimlerden olursun."[1]

    ﮋ ﭱ ﭲ ﭳ ﭴ ﭵ ﮊ [ سورة لقمان من الآية: ١٣]

    "Muhakkak ki şirk, büyük bir zulümdür."[2]

    ﮋ ﭺ ﭻ ﭼ ﭽ ﭾ ﭿ ﮀ ﮁ ﮂ ﮃ ﮄﮅ ﮆ ﮇ ﮈ ﮉ ﮊ ﮊ [ سورة المائدة من الآية: ٧٢]

    "Çünkü kim Allah'a ortak koşarsa, hiç şüphesiz Allah ona cenneti haram kılmıştır. Onun varacağı yer ise ateştir, zulmedenlerin de hiçbir yardımcıları yoktur."[3]

    Küçük zulmün örneği, Allah Teâlâ'nın şu buyruklarında söz konusu ettikleridir:

    ﮋ ﭛ ﭜ ﭝﭞ ﭟ ﭠ ﭡ ﭢ ﭣ ﭤ ﭥ ﭦ ﭧ ﭨ ﭩﭪ ﭫ ﭬ ﭭﭮ ﭯ ﭰ ﭱ ﭲ ﭳ ﭴ ﭵﭶ ﮊ [ سورة الطلاق من الآية: ١]

    "Rabbiniz olan Allah'tan korkun. Apaçık bir hayasızlıkta bulunmaları hali dışında evlerinden onları dışarı çıkarmayın. Onlar da çıkmasınlar. İşte bunlar Allah'ın sınırlarıdır. Kim Allah'ın sınırlarını aşarsa, şüphe yok ki kendi kendisine zulmetmiş olur."[4]

    ﮋ ﭜ ﭝ ﭞ ﭟﭠ ﭡ ﭢ ﭣ ﭤ ﭥ ﭦﭧ ﮊ [ سورة البقرة من الآية: ٢٣١]

    "Yalnız onlara zulmetmek için onları zararlarına tutmayın. Kim bunu yaparsa, muhakkak kendisine zulmetmiş olur."[5]

    Büyük ve Küçük Fâsıklığa Örnekler:

    Allah Teâlâ'nın şu buyrukları büyük fâsıklığa örnektir:

    ﮋ ﯗ ﯘ ﯙ ﯚ ﯛ ﮊ [ سورة التوبة من الآية: ٦٧]

    "Şüphesiz münafıklar fâsıkların ta kendileridir."[6]

    ﮋ ﮡ ﮢ ﮣ ﮤ ﮥ ﮦ ﮧ ﮨ ﮩ ﮊ [ سورة الكهف من الآية: ٥٠]

    "İblis'ten başkası hemen secde etmişlerdi. O ise cinlerdendi ve Rabbinin emri dışına çıkarak fâsıklık etmişti."[7]

    ﮋ ﭦ ﭧ ﭨ ﭩ ﭪ ﭫ ﭬﭭ ﭮ ﭯ ﭰ ﭱ ﭲ ﭳ ﮊ [ سورة الأنبياء من الآية: ٧٤]

    "Onu kötülükleri işleyen o ülkeden kurtardık.Çünkü onlar kötü bir kavim idiler, hem fâsıktılar."[8]

    Bundan daha aşağı mertebedeki fâsıklığa gelince, Allah Teâlâ'nın suçsuz hanımlara zinâ iftirasında bulunanlar hakkındaki şu buyruğu buna örnektir:

    ﮋ ﮗ ﮘ ﮙ ﮚ ﮛﮜ ﮝ ﮞ ﮟ ﮠ ﮊ [ سورة النور من الآية: ٤]

    "Şâhitliklerini asla kabul etmeyin. Onlar fâsıkların ta kendileridir."[9]

    ﮋ ﭟ ﭠ ﭡ ﭢ ﭣ ﭤ ﭥ ﭦ ﭧ ﭨ ﭩ ﭪ ﭫ ﭬ ﭭ ﭮ ﭯ ﭰ ﮊ [ سورة الحجرات الآية: ٦]

    "Ey îmân edenler! Eğer bir fâsık size bir haber getirirse -bilgisizce bir kavme sataşıp da sonra yaptığınıza pişman olmamak için- iyice araştırın."[10]

    Büyük ve Küçük Münâfıklığa Örnekler:

    Büyük münâfıklığa örnek, Bakara suresinin başında yer alan âyet-i kerimeler ile Allah Teâlâ'nın şu buyruklarıdır:

    ﮋ ﮱ ﯓ ﯔ ﯕ ﯖ ﯗ ﯘ ﯙ ﯚ ﯛ ﯜ ﯝ ﮊ [ سورة النساء الآية: ١٤٥]

    "Doğrusu münafıklar Allah'ı aldatmak isterler. Halbuki O hilelerini başlarına geçirir."[11]

    Ve devamındaki âyetler.

    Allah Teâlâ'nın şu buyrukları da buna örnektir:

    ﮋ ﮐ ﮑ ﮒ ﮓ ﮔ ﮕ ﮖ ﮗﮘ ﮙ ﮚ ﮛ ﮜ ﮝ ﮞ ﮟ ﮠ ﮡ ﮢ ﮊ [ سورة المنافقون الآية: ١]

    "Münâfıklar sana geldiklerinde dediler ki: 'Şehâdet ederiz ki muhakkak sen Allah'ın Rasûlüsün.' Allah da biliyor ki hiç şüphesiz sen, O'nun Rasûlüsün ve Allah şâhitlik eder ki muhakkak münafıklar yalancıdırlar."[12]

    Ve bunların dışında daha başka âyet-i kerimeler.

    Bundan daha aşağı mertebedeki münâfıklığın örneğine gelince, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in şu buyruğunda sözkonusu ettiği bu türdendir:

    ((آيَةُ الْـمُنَافِقِ ثَلَاثٌ: إِذَا حَدَّثَ كَذَبَ،وَإِذَا وَعَدَ أَخْلَفَ،وَإِذَا اؤْتُـمِنَ خَانَ )) [ رواه البخاري ومسلم ]

    "Münâfığın alâmeti üçtür. Konuştuğunda yalan söyler, söz verdiği zaman sözünde durmaz ve kendisine bir emânet bırakıldığında ona ihânet eder."[13]

    (( أَرْبَعٌ مَنْ كُنَّ فِيهِ كَانَ مُنَافِقًا خَالِصًا )) [ رواه البخاري ومسلم ]

    "Dört haslet vardır ki; bunlar kimde olursa o kişi hâlis münâfıktır..." [14]

    [1] Yunus Sûresi: 106

    [2] Lokman Sûresi: 13

    [3] Mâide Sûresi: 72

    [4] Talâk Sûresi: 1

    [5] Bakara Sûresi: 231

    [6] Tevbe Sûresi: 67

    [7] Kehf Sûresi: 50

    [8] Enbiyâ Sûresi: 74

    [9] Nur Sûresi: 4

    [10] Hucurât Sûresi: 6

    [11] Nisâ Sûresi: 145

    [12] Münâfikûn Sûresi: 1

    [13] Buhâri ve Müslim

    [14] Buhâri ve Müslim