Özenmeyi Yasaklayan Ayetler

أعرض المحتوى باللغة العربية anchor

translation Telif : Şeyhul-İslam İbn-i Teymiyye

<ul></ul><div class="ltr start"><div class="rtl start"><p class="ltr center" id="p1">Müşriklere Özenmeyi Yasaklayan Âyetler</p><p class="ltr center" id="p2"><span dir="rtl">]</span> Türkçe <span dir="rtl">[</span></p><p class="rtl center" id="p3">الآيات التي تنهى عن التشبه بالمشركين</p><p class="rtl center" id="p4"><span class="c5">[باللغة التركية ]</span></p><p class="rtl center" id="p5"><span dir="ltr">Şeyhulislâm İbn-i Teymiyye</span></p><p class="rtl center" id="p6">شيخ الإسلام ابن تيمية</p><p class="rtl center" id="p7"><span dir="ltr">Tetkik</span><span dir="ltr">: </span><span dir="ltr">Muhammed Şahin</span></p><p class="rtl center" id="p8">مراجعة: محمد شاهين</p><p class="rtl center" id="p9"><span dir="ltr">Rabva Semti </span><span dir="ltr">İ</span><span dir="ltr">slâmî Dâvet Bürosu</span><span dir="ltr">-Riyad</span></p><p class="rtl center" id="p10">المكتب التعاوني للدعوة وتوعية الجاليات بالربوة بمدينة الرياض</p><p class="rtl center" id="p11"><span dir="ltr">1429 - 2008</span></p><table class="rtl start"><tbody class="rtl start"><tr class="rtl start"></tr><tr class="rtl start"><td class="rtl start"></td></tr></tbody></table><p class="ltr justify" id="p12">Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:</p><p class="ltr justify" id="p13">“Biz israiloğullarına kitab, hüküm <span class="c2">(bilgelik ve egemenlik)</span> ve peygamberlik verdik; onları güzel rızıklarla besledik ve kendilerini alemlere üstün kıldık.</p><p class="ltr justify" id="p14">Ve onlara din konusunda açık bilgiler gönderdik. Onlar kendilerine bilgi geldikten sonra sırf aralarındaki çekemezlik yüzünden ayrılığa düştüler. Şüphesiz, Rabbin Kıyamet günü ayrılığa düştükleri konularda aralarında hüküm verecektir.</p><p class="ltr justify" id="p15">Sonra sana da bu konuda belirli bir şeriat verdik; sen ona uy, bilmeyenlerin keyfine uyma. Çünkü onlar seni Allah'ın azabından kurtaramazlar. Hiç şüphesiz, zalimler birbirlerinin dostlarıdırlar, buna karşılık Allah günahtan kaçınanların dostudur.” <span class="c2">(Câsiye: 16-19)</span></p><p class="ltr justify" id="p16">Allah Teâlâ bu âyetlerde israiloğullarına birçok din ve dünya nimeti verdiğini, fakat onların kendilerine bilgi geldikten sonra birbirlerini çekemedikleri için aralarında çatışmaya giriştiklerini, daha sonra Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'e kuralları belirli bir şeriat bildirip ona uymasını emrettiğini ve bilmeyenlerin keyiflerine uymasını yasakladığını belirtiyor.</p><p class="ltr justify" id="p17">Ayetteki <span class="c1">“Bilmeyenler”</span> deyiminin kapsamına bu şeriate ters düşen herkes girer.</p><p class="ltr justify" id="p18">Onların “keyfine” demek de, bu şeriata ters düşenlerin hoşlarına giden bütün görüş ve davranışlar, müşriklerin asılsız dinlerinin gereği sayarak uyguladıkları kurallar ile bunlara bağlı gelenekler demektir. Onlar bunlardan hoşlandıkları için bu alanda onlara uymak, onların keyiflerine uymak demektir.</p><p class="ltr justify" id="p19">Böyle olduğu içindir ki, kâfirler, kimi görüş ve geleneklerin müslümanlarca uygulanmasından sevinç duyarlar, bu durumdan hoşlanırlar ve böyle bir sonuca varabilmek için büyük maddi masraflar yapmaya seve seve katlanırlar.</p><p class="ltr justify" id="p20">Onların gelenekleri arasında olan herhangi bir davranışı benimsemenin onların keyiflerine uymak demek olamayacağı farzedilse bile, o konuda onlara karşı çıkmak böyle bir eğilimin söz konusu olmadığını ispat etmenin en kesin delili ve Allah'ın rızasını kazanmanın en geçerli yoludur.</p><p class="ltr justify" id="p21">Ayrıca böyle bir davranışta onlara uymak, daha başka ve daha tehlikeli konularda da onlara özenmenin bir bahanesi olacaktır. Çünkü Peygamberimiz -sallallahu aleyhi ve sellem-<span class="c6">'in:</span></p><p class="ltr justify" id="p22"><span class="c1">“Kim bir yasak bölgenin <span class="c2">(koruluğun)</span> çevresinde dolaşırsa, her an oraya girebilir”</span> sözü bunun delilidir.</p><p class="ltr justify" id="p23">Bu iki endişeden hangisi gözönüne alınırsa alınsın amaç gerçekleşmiş olur. Gerçi ilk endişe daha önemli ve geçerlidir.<span class="c6"> Şu ayet de aynı anlamı dile getiriyor:</span></p><p class="ltr justify" id="p24">“Kendilerine kitab verdiklerimiz aslında sana indirdiğimiz gerçekler karşısında sevinç duyarlar. Fakat <span class="c2">(sana karşı birleşen)</span> gurupların bazı mensupları bu gerçeklerin bir kısmını inkâr ederler. De ki, 'Bana yalnız Allah'a kulluk etmem ve O'na hiç bir şeyi ortak koşmamam emredildi. Ben <span class="c2">(herkesi)</span> O'na çağırırım ve dönüşüm de O'nadır.</p><p class="ltr justify" id="p25">İşte biz bu gerçekleri arabça bir hikmet kaynağı halinde indirdik. Eğer sana gelen bu bilgiden sonra onların keyiflerine uyacak olursan, artık Sen'i Allah'ın azabından kurtaracak ne bir veli ne de bir koruyucu bulamazsın.” <span class="c2">(Ra'd: 36-37)</span></p><p class="ltr justify" id="p26">Burada <span class="c1">“Onların keyiflerine”</span>, deyimindeki “onlar”, -Allah en doğrusunu bilir-, Peygamberimiz -sallallahu aleyhi ve sellem-'e inmiş gerçeklerin bir kısmını inkâr eden, ve O'na karşı birleşik cephe oluşturan guruplardır. Buna göre yahudi olsun, hristiyan olsun veya başka bir kesim olsun, Kur'a'nın bir kısmını inkâr eden her gurup, her zümre ve her akım bu kategoriye girer.<span class="c6"> Allah Teâlâ aynı konuda Kur'an'nın başka bir yerinde de şöyle buyuruyor:</span></p><p class="ltr justify" id="p27"><span class="c1">“Eğer sana bilgi geldikten sonra onların keyiflerine uyacak olursan, o takdirde kesinlikle zalimlerden olursun.”</span> <span class="c2">(Bakara: 145)</span></p><p class="ltr justify" id="p28">Demek ki, <span class="c1">“onların” dinlerinin gereği olan bir konuda veya dinlerinden kaynaklanmış bir geleneklerinde onlara özenmek,onların “arzularına ve keyiflerine”</span> uymak demektir. Aslında onların arzularına ve keyiflerine uymak eylemi bunlardan daha önemsiz bir özenti ile de gerçekleşir.<span class="c6">Şu âyet de konumuza büyük oranda ışık tutucudur:</span></p><p class="ltr justify" id="p29"><span class="c1">“Sen onların dinlerine <span class="c2">(ideolojilerine, kültürlerine)</span> sıkı sıkıya uymadıkça, ne yahudiler ve ne de hristiyanlar senden razı olmazlar. De ki, “Asıl doğru yol, Allah'ın yoludur.”</span> Sana gelen bilgiden sonra eğer Sen onların arzularına ve keyiflerine uyacak olursan, artık Sen'i Allah'ın azabından kurtaracak ne bir dost ve ne de bir yardımcı bulamazsın.” <span class="c2">(Bakara: 120)</span></p><p class="ltr justify" id="p30">Dikkat edilsin ki, Allah Teâlâ âyetin bilgi verme özelliği taşıyan kısmında <span class="c1">“millet” <span class="c2">(yani ideoloji ve kültür)</span> deyimini kullanırken, yasaklama cümlesinde “arzu ve keyif”</span> ifadesini kullanıyor.Çünkü söz konusu kavimler ve milletler, ancak ideolojilerine ve uygarlıklarına bütünü ile uyulunca tatmin olurlar ve ancak bu takdirde karşılarındakini benimserler.Bu yüzden onlara uymanın, onlara özenmenin azı da çoğu da yasaklanmıştır. Bilindiği gibi, daha önce belirttiğimiz üzere onların bazı dini geleneklerine uymak, belirli oranda onların bir kısım arzularına uymak demek olduğu gibi, aynı zamanda diğer arzularında da onlara uyma ihtimali'nin sınırları içine girmek demektir.</p><p class="ltr justify" id="p31">Şimdi de şu âyetleri okuyalım:</p><p class="ltr justify" id="p32">“Kendilerine Kitab verilenlere sen her türlü ayeti <span class="c2">(delili ve mucizeyi)</span> getirecek olsan bile, onlar yine senin kıblene uymazlar; Sen de onların kıblesine uyacak değilsin. Aslında onlar da birbirlerinin kıblesine uymazlar. Sana gelen bilgiden sonra eğer sen onların arzularına ve keyiflerine uyacak olursan, o takdirde kesinlikle zalimlerden olursun.</p><p class="ltr justify" id="p33">Kendilerine Kitab verdiklerimiz <span class="c2">(onun peygamber olduğunu)</span> oğullarını tanıdıkları gibi bilirler. Buna rağmen onların bir gurubu, bile bile gerçeği saklarlar.</p><p class="ltr justify" id="p34">Gerçek, Rabb'inin katından gelendir. Sakın bu konuda kuşkuya düşenlerden olma.</p><p class="ltr justify" id="p35">Herkesin yöneldiği bir istikamet vardır. Buna göre hayırlı konularda aranızda yarışınız. Nerede olursanız olunuz, Allah sizleri bir araya getirecektir. Allah her şeye kadirdir.</p><p class="ltr justify" id="p36">Nereden yola çıkarsan yüzünü Mescid-i Haram'a doğru çevir; bu, hiç şüphesiz Rabb'inin bildirdiği bir gerçektir. Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir.</p><p class="ltr justify" id="p37">Nereden yola çıkarsan yüzünü Mescid-i Haram'a doğru çevir. Nerede olursanız, yüzünüzü o yana çeviriniz ki, insanların aleyhinizde kullanabilecekleri bir delilleri olmasın.Yalnız onların arasındaki zalimler <span class="c2">(gerçeği tanımayanlar)</span> başka...” <span class="c2">(Bakara: 145-151)</span></p><p class="ltr justify" id="p38">İlk tefsir âlimlerinin epeycesi <span class="c2">(Burada selefin ünlü tefsircileri Mücahit, Ata, Dehhak, Rebii b. Enes, ve Katade el-Seyyidî kasdedilmektedir.)</span> bu âyetlerin son kısımlarını yorumlarken şöyle demişlerdir:</p><p class="ltr justify" id="p39"><span class="c1">“İnsanların, aleyhinizde kullanabilecekleri bir delilleri olmasın”</span> cümlesinin anlamı:</p><p class="ltr justify" id="p40"><span class="c1">“Yahudiler, kendi kıblelerine uymanızı aleyhinizde bir delil diye kullanarak-Müslümanlar madem ki, bizim kıblemize uydular, yakında dinimize de uyarlar- diye konuşmasınlar”</span> demektedir.</p><p class="ltr justify" id="p41">Allah Teâlâ müslümanların kıblesini değiştirerek yahudilerin bu kozunu, bu dayanağını ellerinden almıştır. Bilindiği gibi, <span class="c1">“delil, gerekçe”</span> terimi, doğru olsun, eğri olsun, tartışmalarda kullanılan dayanak demektir.</p><p class="ltr justify" id="p42">Yine bu ilk dönem tefsircilerine göre, yukarıdaki âyetlerin son cümlesinde geçen <span class="c1">“Yalnız onların arasındaki zâlimler başka”</span> ifadesi ile Kureyş'li müşrikler kasdedilmiştir. Çünkü müslümanların kıblesinin Mescid-i Haram yönüne çevrilmesi üzerine bunlar <span class="c1">“Müslümanlar bizim kıblemize döndüler. Buna göre yakında bizim dinimize de döneceklerdir”</span> demeye başladılar.</p></div></div>

1

Özenmeyi Yasaklayan Ayetler

978.5 KB DOC
2

Özenmeyi Yasaklayan Ayetler

79.7 KB PDF

Kategoriler