Medine’nin Fazileti

Muhakkak ki hamd Allah’a mahsustur. O’na hamd eder, O’ndan yardim ve bagislanma dileriz. Nefislerimizin serlerinden ve amellerimizin kötülüklerinden Allah’a siginiriz. Allah’in hidayet verdigini saptiracak, saptirdiginada hidayet verecek yoktur. Sehadet ederim ki Allah’dan baska ilah yoktur ve yine sehadet ederim ki Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem O’nun kulu ve elçisidir.

Sözlerin en dogrusu Allah’in kelami, en hayirli yol da Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem'in yoludur. Islerin en kötüsü ise sonradan uydurulanlardir. Sonradan uydurulan her ibadet bid’at, her bid’at sapiklik, her sapiklik da atestedir.

Medine!… Güzeller güzeli Medine! Peygamber Efendimiz Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’in Mekke’den hicret ettigi yerdir Medine! Cibril aleyhisselam’in Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem’e vahiyle indigi yerdir Medine! Insanlari karanliklardan aydinliga çikaran davetçilerin yayildigi, Allah yolunda cihadin ilan edildigi, müslümanlarin ilk baskentidir Medine! Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem’in “Medine onlar için daha hayirlidir, keske bunu bilselerdi” dedigi yerdir Medine!

Iste bu mübarek mekani, Medine’yi Allah Teâlâ serefli ve faziletli kilmistir. Bu mübarek sehrin bazi faziletleri vardir ki bunlar su sekildedir:

Allah Teâlâ Mekke’yi haram ve emin bölge kildigi gibi Medine’yi de haram ve emin bölge kilmistir. Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem bu konuda söyle buyurur: “ Muhakkak ki Ibrahim Mekke’yi haram kildi, ben de Medine’yi haram kildim.”[1]

Allah Teâlâ Mekke ve Medine’yi bu sifatla özel kilmistir. Bu sifata sahip baska bir yer yoktur. Bazilari, Mescid-i Aksa’nin da haram kilinmis bölge oldugunu söyleseler de bu dogru degildir. Çünkü haremin bir üçüncüsü yoktur. Dogrusu Mescid-i Aksa, faziletli kilinmis üç mescitten birisidir. Bu üç mescidin fazîleti hakkinda Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem söyle buyurur: “Su üç mescitten baska bir yere sefer amaçli yola çikilmaz: Mescidu’l-Haram (Kâbe), benim mescidim (Mescid-i Nebevi) ve Mescid-i Aksâ.”[2]

Medine’nin fazîletlerinden birisi de; imanin Medine’ye siginmasi, orada toplanmasidir. Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem söyle buyurur: “ Muhakkak ki iman, tipki yilanin yuvasina sigindigi gibi Medine’ye siginir orada toplanir.”[3] Bunun manasi; iman Medine’ye yönelir ve orada olur. Müslümanlar da oraya giderler. Onlari buna sevk eden sey ise iman ve Allah Teâlâ’nin haram kildigi bu mübarek topraklardir.

Nebi sallallahu aleyhi ve sellem Medine’nin sikintisina, mesakkatine ve zorluklarina sabretmeye tesvik ederek söyle buyurmustur: “Medine onlar için daha hayirlidir. Keske bunu bilselerdi.” Bu sözü; sahabiler, Medine’den malin, rizkin ve bollugun oldugu yerlere göç etmek istediklerinde söylemistir. Ve söyle buyurmustur: “Medine onlar için daha hayirlidir. Keske bunu bilselerdi. Kimse ondan yüz çevirmez. Aksi halde Allah onu ondan daha hayirli biriyle degistirir. Kim de Medine’nin zorluguna-mesakkatine sabrederse ona kiyamet günü sefaatçi veya sahit olurum.”[4]

Medine’nin faziletlerinden bir digeri de; Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem’in, Medine’nin bereketli kilinmasi için Allah Teâlâ’ya dua etmesidir. Söyle buyurmustur: “Allah’im! Bizim kazancimizi bereketli kil, bizim sehrimizi bereketli kil, bizim ticaretimizi bereketli kil ve bizim topragimizi-ekinimizi bereketli kil!.”[5]

Tâûn hastaliginin (veba) ve Deccâl’in Medine’ye girememesi de Medine’nin faziletlerindendir. Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem söyle buyurur: “Medine’nin girisinde melekler vardir. Deccal ve veba hastaligi giremez.”[6]

Medine’de iki büyük mescid vardir: Peygamberimiz Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’in mescidi “Mescid-i Nebevi” ve Kuba Mescidi…

Mescidi Nebevi’nin fazîletine dâir bir çok hadis rivayet edilmistir. Bunlardan birinde, Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem söyle buyurur: “Su üç mescid disinda sefer amaçli yola çikilmaz: Mescidu’l-Haram (Kâ’be), benim mescidim (Mescid-i Nebevî) ve Mescid-i Aksa.”[7]

Bu mübarek sehirde, Peygamberlerin insa ettigi üç mescitten biri olan Mescid-i Nebevi vardir. Yine bu mescitte yani Mescid-i Nebevî’de kilinan namazin bin namazdan daha hayirli oldugu bildirilmistir. Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem söyle buyurur: “Benim mescidimde kilinan bir namaz, baska yerde kilinan bin namazdan daha hayirlidir. Ancak Mescidu’l-Haram bunun disindadir.”[8] Mescidul-Haram’da, yani Kâ’be’de kilinan bir namaz yüzbin namazdan daha hayirlidir.

Yine Mescid-i Nebevi’de Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem’in “cennet bahçelerinden bir bahçe” olarak vasiflandirdigi yer vardir. Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem söyle buyurur: “Evim ile minberim arasi cennet bahçelerinden bir bahçedir.”[9]

Medine’de bulunan iki faziletli mescitten digeri de, ilk günden takva üzere insa edilmis olan Mescid-i Kuba’dir. Orada kilinan namazin faziletine, Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem’in sözleri ve ameli delalet etmistir. Mescid-i Kuba’nin faziletine delalet eden fiili sudur: Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem her Cumartesi yürüyerek veya binekli olarak Mescid-i Kuba’ya gelir ve iki rekat namaz kilardi.[10]

Orada kilinan namazin fazîleti hakkinda Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem söyle buyurur: “ Kim evinde temizlenir sonra da Mescid-i Kuba’ya gelir ve orada namaz kilarsa ona umre sevabi vardir.” [11]

Allah Teâlâ bütün Müslümanlara Medine’ye gelip Mescid-i Nebevi’de ve Kuba Mescidi’nde namaz kilmayi nasip etsin.

 ____________________________

[1] Müslim

[2] Buhari ve Müslim

[3] Buhari ve Müslim

[4] Müslim

[5] Müslim

[6] Buhari ve Müslim

[7] Buhari ve Müslim

[8]Buhari ve Muslim

[9] Buhari ve Müslim

[10] Buhari ve Müslim

[11]Bu hadisi, Ibnu Mace ve diger bazi hadis alimleri rivayet etmistir.