İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi’nin Sevgililer Günü Hakkındaki Fetvâsı
Bu materyal .... diline çevrilmiştir.
Kategoriler
Full Description
İLMÎ ARAŞTIRMALAR VE FETVÂ DÂİMÎ KOMİTESİ'NİN SEVGİLİLER GÜNÜ HAKKINDAKİ FETVÂSI
] Türkçe [
فتوى اللجنة الدائمة للبحوث العلمية والإفتاء والدعوة والإرشاد في عيد الحب
[باللغة التركية ]
Terceme
Muhammed Şahin
ترجمة
محمد بن مسلم شاهين
Rabva Semti İslâmî Dâvet Bürosu-Riyad
المكتب التعاوني للدعوة وتوعية الجاليات بالربوة بمدينة الرياض
1429 - 2008
Hamd, yalnızca Allah'adır.Salât ve selâm, kendisinden sonra kıyâmete kadar hiçbir peygamber gelmeyecek olan Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'in üzerine olsun.
İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi, 5324 no ve 3.11.1420 hicrî tarihli saygıdeğer umum müftüsüne,ondan da Büyük Âlimler Heyeti Genel Sekreterliği Komitesi'ne havale edilen Abdullah Âl-i Rabîa tarafından sorulan sorunun metni şöyledir:
"Bazı insanlar, her yıl, 14 Şubat gününü Sevgililer Günü (Valentine Day) olarak kutlamaktadırlar.Bu insanlar,birbirlerine kırmızı güller hediye etmekte,kırmızı giysiler giymekte ve bu gün dolayısıyla birbirlerini tebrik etmektedirler. Bazı pastaneler bu gün dolayısıyla kırmızı renkte pasta ve şekerlemeler imal etmekte ve bunların üzerine de kalp resimleri yapmaktadırlar. Bazı işyerleri de bu gün için imal edilen mallarını (satmak için) ilanlar vermektedirler. Buna göre şu konulardaki görüşünüz nedir?
Birincisi:
Bu günü (Sevgililer Günü'nü) kutlamanın hükmü nedir?
İkincisi:
Sevgililer Günü'nde bu işyerlerinden alış-veriş yapmanın hükmü nedir?
Üçüncüsü:
Sevgililer Günü'nü kutlamadıkları halde, bu gün için imal edilen hediyelik eşyalar satan işyeri sahiplerinin hükmü nedir?
Allah Teâlâ en güzel şekilde mükâfatınızı versin.
İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi, fetvâ vermek için araştırmalarını yaptıktan sonra bu sorulara şöyle cevap vermiştir:
Kitap ve Sünnet'ten gelen açık deliller, -İslâm ümmetinin ilk âlimleri bunun üzerinde ittifak etmişlerdir- İslâm'da bayramların iki tane olduğuna, bunların da Ramazan bayramı ile Kurban bayramı olduğuna delâlet etmiştir. Bu bayramların dışında, ister herhangi bir şahıs ile ilgili olsun, ister bir cemaat (topluluk) ile ilgili olsun, ister bir olay ile ilgili olsun veyahut da isterse herhangi bir anlam ifâde eden bir bayram olsun, bütün bunlar, dînde sonradan çıkarılan bayramlardır. Müslümanın bu bayramları kutlaması, onları kabul etmesi, bu bayramlarla sevinç duyması, bu bayramların kutlanmasına herhangi bir yolla yardımcı olması, asla câiz değildir. Çünkü bu davranış, Allah Teâlâ'nın çizdiği sınırları aşmaktır. Kim de Allah Teâlâ'nın çizdiği sınırları aşarsa, nefsine zulmetmiş olur. Eğer kâfirlerin bayramlarından olması sebebiyle sonradan çıkarılan bir bayrama iştirak ederse (katılırsa), günah üstüne günah kazanmış olur.Çünkü bu davranışta onlara benzeme, onlara sevgi ve dostluk besleme sözkonusudur. Oysa Allah Teâlâ, azîz kitabı Kur'an-ı Kerîm'de mü'minleri, kâfirlere benzemekten, onlara sevgi ve dostluk beslemekten şiddetle yasaklamıştır.
Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'den de sâbit olduğuna göre o şöyle buyurmuştur:
(( مَنْ تَشَبَّهَ بِقَوْمٍ فَهُوَ مِنْهُمْ.)) [ رواه أبو داود وأحمد ]
"Her kim, bir topluluğa (kavme) benzerse (onların giyindiği gibi giyinirse, gittiği yolda giderse ve onların işlediği fiilleri işlerse, günah ve sevap bakımından) o da onlardandır."[1]
Sevgililer Günü, yukarıda zikredilen cinstendir. Çünkü bu bayram, putperest hristiyanlığın bayramlarından birisidir. Bu sebeple Allah Teâlâ'ya ve âhiret gününe îmân eden bir müslümanın, Sevgililer Günü'nü kutlaması veya onu kabul etmesi veyahut da bu gün vesilesiyle birisini tebrik etmesi kendisine helâl olmaz. Aksine müslümanın, Allah Teâlâ ve Elçisi Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'in emirlerine icâbet ederek bu günü kutlamayı bırakması, Allah Teâlâ'nın gazabını ve cehennem azabını gerektiren sebeplerden uzak durması gerekir.
Aynı şekilde müslümanın, bu gün için yiyecek ve içecek hazırlaması, alış-veriş yapması, bir şey üretmesi, hediye vermesi, mesaj veya mektup yollaması veyahut da ilan vermesi gibi şeylerle bu veya buna benzer, dînen haram kılınmış olan bayramların kutlanmasına yardımcı olması kendisine haramdır. Çünkü bütün bunlar, günah, düşmanlık, Allah -azze ve celle- ve Elçisi Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'e isyan üzerinde yardımlaşmak ve işbirliği yapmak demektir. Oysa Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyurmuştur:
ﮋ ﯭ ﯮ ﯯ ﯰﯱ ﯲ ﯳ ﯴ ﯵ ﯶﯷ ﯸ ﯹﯺ ﯻ ﯼ ﯽ ﯾ ﯿ ﮊ [ سورة المائدة من الآية: ٢]
"(Ey mü'minler! Aranızda) iyilik ve takva üzerinde yardımlaşın. (İçerisinde) günah ve (Allah'ın sınırlarını aşmak olan) düşmanlık üzerinde yardımlaşmayın. Allah'(ın emrine aykırı davranmak)tan sakının. Zirâ Allah'ın azabı çetindir."[2]
Müslümanın, her durum ve şartlarda, özellikle de fitne ve fesadın çok olduğu zamanlarda, Allah Teâlâ'nın Kitabı'na ve Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in sünnetine sıkı sıkıya bağlanması gerekir.
Yine, müslümanın, kendilerine gazap olunan Yahudilerin, sapıklığa uğramış hristiyanların, Allah Teâlâ'nın azamet ve gücünden korkmayan ve İslâm ile gurur duymayan fâsıkların sapıklıklarına düşmemek için zeki ve dikkatli olması gerekir.
Yine, müslümanın, hidâyet talep etmesi ve bu hidâyet üzerinde sâbit kılması için Allah Teâlâ'ya sığınması gerekir.Zirâ Allah Teâlâ'dan başka hidâyete erdirecek ve O'ndan başka hidâyet üzerinde sâbit kılacak hiç kimse yoktur.
Başarı, Allah Teâlâ'dandır.
Allah Teâlâ, Peygamberimiz Muhammed'e, âile halkına ve ashâbına salât ve selâm eylesin.[3]
İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi
Başkan
Abdulaziz b. Abdullah b. Muhammed Âl-i eş-Şeyh
Üye
Salih b. Fevzân el-Fevzân
Üye
Abdullah b. Abdurrahman el-Ğudeyyân
Üye
Bekr b. Abdullah Ebu Zeyd