Havanın soğuk olması sebebiyle namazları birleştirmenin hükmü
Kategoriler
Full Description
Havanın soğuk olması sebebiyle namazları birleştirmenin hükmü
] Türkçe – Turkish – تركي [
Muhammed b. Salih el-Useymîn
Terceme : Muhammed Şahin
Tetkik : Ali Rıza Şahin
2014 - 1436
﴿ حكم جمع الصلوات بسبب البرد ﴾
« باللغة التركية »
محمد بن صالح العثيمين
ترجمة: محمد مسلم شاهين
مراجعة: علي رضا شاهين
2014 - 1436
Soru:
Değerli hocam!
Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi sizin üzerinize olsun.
Son günlerde namazların çokça birleştirildiğini ve insanların bunu hafife aldıklarını gözlemledik. Havanın soğuk olması,namazları birleştirmek için haklı bir gerekçe olabilir mi?
Cevap:
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla...
Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi sizin de üzerinize olsun.
İnsanların, namazları birleştirme konusunu hafife almaları helal değildir. Çünkü Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:
﴿ ... إِنَّ ٱلصَّلَوٰةَ كَانَتۡ عَلَى ٱلۡمُؤۡمِنِينَ كِتَٰبٗا مَّوۡقُوتٗا ١٠٣ ﴾ [ سورة النساء من الآية : ١٠٣ ]
"Şüphe yok ki namaz, mü’minlerin üzerine vakitleri belli bir farzdır."[1]
Allah Teâlâ yine şöyle buyurmuştur:
﴿ أَقِمِ ٱلصَّلَوٰةَ لِدُلُوكِ ٱلشَّمۡسِ إِلَىٰ غَسَقِ ٱلَّيۡلِ وَقُرۡءَانَ ٱلۡفَجۡرِۖ إِنَّ قُرۡءَانَ ٱلۡفَجۡرِ كَانَ مَشۡهُودٗا ٧٨ ﴾
[ سورة الإسراء الآية: ٧٨ ]
"Güneşin batıya kaymasından, gecenin karanlığına kadar (belirli vakitlerde) namazı dosdoğru kıl, bir de sabah namazını kıl. Çünkü sabah namazı şâhitlidir (gece ve gündüz melekleri sabah namazında hazır bulunurlar)."[2]
Bir namaz farz kılınmış ve belirli bir vakitle sınırlan-dırılmış ise, onu, kendisi için belirlenen vakitte kılmak da farzdır.
"Güneşin batıya kaymasından, gecenin karanlığına kadar (belirli vakitlerde) namazı dosdoğru kıl, bir de sabah namazını kıl. Çünkü sabah namazı şâhitlidir (gece ve gündüz melekleri sabah namazında hazır bulunurlar)."[3]
Âyeti özet olarak, Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-’in şu hadisi de ayrıntılı olarak bu vakitleri açıklamıştır:
(( وَقْتُ الظُّهْرِ إِذَا زَالَتِ الشَّمْسُ وَكَانَ ظِلُّ الرَّجُلِ كَطُولِهِ مَا لَمْ يَحْضُرِ وَقْتُ الْعَصْرُ ، وَوَقْتُ الْعَصْرِ مَا لَمْ تَصْفَرَّ الشَّمْسُ، وَوَقْتُ الْمَغْرِبِ مَا لَمْ يَغِبِ الشَّفَقُ، وَوَقْتُ الْعِشَاءِ إِلَى نِصْفِ اللَّيْلِ، وَوَقْتُ الصُّبْحِ إِذَا طَلَعَ الْفَجْرُ مَا لَمْ تَطْلُعِ الشَّمْسُ.)) [ أخرجه مسلم ]
"Öğle namazının vakti; güneş zevâle vardığı zamandan başlayıp bir kimsenin gölgesi, uzunluğu kadar oluncaya kadar (yani) ikindi namazının vakti girinceye kadardır. İkindi namazının vakti; güneş sararıncaya kadardır. Akşam namazının vakti; şafak kayboluncaya kadardır. Yatsı namazının vakti; gecenin yarısına kadardır. Sabah namazının vakti; tan yeri ağardıktan, güneş doğuncaya kadardır."[4]
Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- namaz vakitlerini ayrıntılı olarak belirlediğine göre, bir namazı vaktinin dışında kılmak, Allah Teâlâ'nın koymuş olduğu sınırları aşmak demektir.
﴿ ... وَمَن يَتَعَدَّ حُدُودَ ٱللَّهِ فَأُوْلَٰٓئِكَ هُمُ ٱلظَّٰلِمُونَ ٢٢٩ ﴾ [ سورة البقرة من الآية: ٢٢٩ ]
"Her kim, Allah'ın koyduğu sınırları aşarsa, işte onlar zalimlerdir."[5]
Bu sebeple her kim, bilerek ve kasten bir namazı vaktinden önce kılarsa, günahkârdır ve o namazı tekrar kılması gerekir.Fakat bilmeden ve kasıtsız kılarsa, günah-kâr olmaz, ancak o namazı tekrar kılması gerekir. Bu hüküm, şer‘î bir sebep olmadan iki namazı cem-i takdim ile birleştiren kimse için de geçerlidir. Çünkü vaktinden önce kılınan namaz, geçerli olmaz, tekrar kılınması gerekir.
Her kim, bilerek ve kasten, özürsüz olarak bir namazı vaktinden sonra kılarsa (kazaya bırakırsa), günahkârdır ve tercih edilen görüşe göre, vaktinden sonra kıldığı o namazı kabul olunmaz. Bu hüküm, şer‘î bir sebep olmadan iki namazı, cem-i te'hir ile birleştiren kimse için de geçerlidir. Çünkü vaktinden sonra kılınan namaz, tercih edilen görüşe göre, kabul olunmaz.
O halde bir müslümanın, Allah Teâlâ'dan korkması ve bu önemli ve ciddi meselede gevşek davranmaması gerekir.
Sahîh Müslim’de, İbn-i Abbas'dan -Allah ondan ve babasından râzı olsun- rivâyet olunan:
(( جَمَعَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ بَيْنَ الظُّهْرِ وَالْعَصْرِ وَالْمَغْرِبِ وَالْعِشَاءِ بِالْمَدِينَةِ مِنْ غَيْرِ خَوْفٍ وَلاَ مَطَرٍ.)) [ رواه مسلم ]
"Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- hiçbir korku ve yağmur olmadan öğle ile ikindiyi, akşamla yatsıyı birleştirdi."[6]
Hadisine gelince, bu konuda gevşek davranmak için hiçbir delil yoktur. Çünkü İbn-i Abbas'a dediler ki:
-(Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-) bununla neyi murâd etti?
İbn-i Abbas dedi ki:
-Ümmetine zorluk olmamasını murâd etti."
Bu rivâyete göre namazları birleştirmeyi mübah kılan sebebin; her namazı vaktinde kılmaktaki güçlüktür. Buna göre bir müslüman,her namazı vaktinde kılarken zorluk ve güçlükle karşılaştığı zaman,namazları birleştir-mesi câiz veya sünnettir. Herhangi bir zorluk ve güçlükle karşılaşmadıkça, her namazı kendi vaktinde kılması farzdır.
Buna göre mescide giderken insanlara eziyet veren soğuk bir hava olmadıkça veya insanlara eziyet veren karlı bir hava olmadıkça, sadece soğuk hava namazları birleştirmeyi mübah kılmaz.
Müslüman kardeşlerime ve özellikle de imamlara tavsiyem şudur:
Bu konuda Allah Teâlâ'dan korksunlar ve bu farizayı edâ etmek için, O'nu râzı edecek şekilde Allah Teâlâ'dan yardım dilesinler.
& & & & & &