×
İlmî Araştırmalar ve Dâimî Fetvâ Komitesi\’nin cevapladığı sorunun metni şöyledir:\”Bu ülkede yaygın hâle gelen, insanların helal ve haram diye fetvâ vermeye başladıkları bir problem-den bahsetmek istiyorum.Bu problem, telefon görüşmeleri hırsızlığıdır. Bu ülkede büyük oranda Arap öğrenciler bulunmakta ve her birisinin ülke dışına telefon etmesi (yurtdışı telefon görüşmesi yapması) gerekiyor.Yurtdışı telefon görüşme ücretlerinin yüksek olması sebebiyle de herkes normal telefon ücretlerin-den çok düşük olan telefon görüşmelerinin bulunduğu yerlere gitmektedirler.Bu telefonların sırrı, bunların ya bu ülke vatandaşlarına âit olması veya devlete âit olmasıdır.Birçok kimse, telefonların devlete âit olduğu durumlarda bu devletin müslüman olmadığını, İslâm\’a ve müslümanlara düşmanlık beslediğini, bu sebeple onların ekonomisini çökertme hakkımız olduğunu hatta bunu yapmamızın farz olduğunu gerekçe göstermektedir\”.

    Kâfir devletin malından çalmanın hükmü

    ] Türkçe – Turkish – تركي [

    İlmî Araştırmalar ve Dâimî Fetvâ Komitesi

    Terceme : Muhammed Şahin

    Tetkik : Ali Rıza Şahin

    2012 - 1433

    ﴿ سرقة المكالمات الهاتفية من دولة كافرة ﴾

    « باللغة التركية »

    اللجنة الدائمة للبحوث العلمية والإفتاء

    ترجمة: محمد مسلم شاهين

    مراجعة: علي رضا شاهين

    2012 - 1433

    Soru:

    Bu ülkede yaygın hâle gelen, insanların helal ve haram diye fetvâ vermeye başladıkları bir problem-den bahsetmek istiyorum.Bu problem, telefon görüş-meleri hırsızlığıdır. Bu ülkede büyük oranda Arap öğrenciler bulunmakta ve her birisinin ülke dışına telefon etmesi (yurtdışı telefon görüşmesi yapması) gerekiyor.Yurtdışı telefon görüşme ücretlerinin yüksek olması sebebiyle de herkes normal telefon ücretlerin-den çok düşük olan telefon görüşmelerinin bulunduğu yerlere gitmektedirler. Bu telefonların sırrı, bunların ya bu ülke vatandaşlarına âit olması veya devlete âit olmasıdır.Birçok kimse, telefonların devlete âit olduğu durumlarda bu devletin müslüman olmadığını, İslâm'a ve müslümanlara düşmanlık beslediğini, bu sebeple onların ekonomisini çökertme hakkımız olduğunu hatta bunu yapmamızın farz olduğunu gerekçe göstermektedir.

    Cevap:

    Hamd, yalnızca Allah'adır.

    Kâfir bile olsa bu ülkenin mallarına saldırıp haksız yere ele geçirmeniz size câiz değildir.Çünkü bu ülke size huzur ve güven ortamı sağlamış, bu huzur ve güvenle size topraklarına girme iznini vermiştir. Siz de bu ülkenin huzur ve güvenliğini koruyacağınıza ve onunla oynamayacağınıza dâir söz verdiniz. Siz, bu ülkenin topraklarına girmekle ona söz vermiş sayılır-sınız. Şayet böyle olmasaydı, bu ülke size giriş izni vermezdi. Müslüman, verdiği sözden dönmez, ahdini bozmaz ve emânete ihânet etmez.

    Nitekim Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyurmuştur:

    ﴿... وَأَوۡفُواْ بِٱلۡعَهۡدِۖ إِنَّ ٱلۡعَهۡدَ كَانَ مَسۡ‍ُٔولٗا٣٤﴾ [ سورة الإسراء من الآية: 34 ]

    "Verdiğiniz sözü yerine getirin.Çünkü verilen söz, sorumluluk gerektirir."[1]

    Yine şöyle buyurmuştur:

    ﴿يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ أَوۡفُواْ بِٱلۡعُقُودِۚ ...﴾ [ سورة المائدة من الآية: 1 ]

    "Ey îmân edenler! Bağlandığınız ahitleri (akitleri) yerine getirin..."[2]

    Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- de bu konuda şöyle buyurmuştur:

    ((آيَةُ الْمُنَافِقِ ثَلاَثٌ: إِذَا حَدَّثَ كَذَبَ، وَإِذَا اؤْتُمِنَ خَانَ، وَإِذَا وَعْدَ أَخْلَفَ)) [ متفق عليه ]

    "Münâfıklığın alâmeti üçtür:

    - Konuştuğu zaman yalan söyler.

    - Kendisine bir emânet bırakıldığı zaman ona ihânet eder.

    - Söz verdiği zaman sözünde durmaz (sözünü yerine getirmez)."[3]

    Müslim'in rivâyetinde şu fazlalık da vardır:

    ((آيَةُ الْمُنَافِقِ ثَلاَثٌ وَإِنْ صَلَّى وَصَامَ وَزَعَمَ أَنَّهُ مُسْلِمٌ: إِذَا حَدَّثَ كَذَبَ، وَإِذَا اؤْتُمِنَ خَانَ، وَإِذَا وَعْدَ أَخْلَفَ)) [ متفق عليه ]

    "Münâfıklığın alâmeti üçtür -namaz kılsa, oruç tutsa ve müslüman olduğunu iddiâ etse bile-:

    - Konuştuğu zaman yalan söyler.

    - Kendisine bir emânet bırakıldığı zaman ona ihânet eder.

    - Söz verdiği zaman sözünde durmaz (sözünü yerine getirmez)."[4]

    Başarı, Allah Teâlâ'dandır.

    Allah Teâlâ, Peygamberimiz Muhammed'e,O'nun âile halkına ve ashâbına salât ve selâm eylesin.[5]

    & & & & & &

    [1] İsrâ Sûresi: 34

    [2] Mâide Sûresi: 1

    [3] Buhârî ve Müslim

    [4] Müslim

    [5] İlmî Araştırmalar ve Dâimî Fetvâ Komitesi Fetvâları; c: 23, s: 446