×
Değerli âlim Muhammed b. Salih el-Useymin’in cevapladığı sorunun metni şöyledir: "Oruç tutmamayı mübah kılan mazeretler nelerdir?"

    Oruç tutmamayı mübah kılan mazeretler

    ﴿ الأعذار المبيحة للفطر ﴾

    ] Türkçe – Turkish – تركي [

    Muhammed b. Salih el-Useymîn

    Terceme : Muhammed Şahin

    Tetkik : Ali Rıza Şahin

    2010 - 1431

    ﴿ الأعذار المبيحة للفطر ﴾

    « باللغة التركية »

    محمد بن صالح العثيمين

    ترجمة: محمد مسلم شاهين

    مراجعة: علي رضا شاهين

    2010 - 1431

    Soru:

    Oruç tutmamayı mübah kılan mazeretler nelerdir?

    Cevap:

    Kur’ân-ı Kerim'de geçtiği gibi oruç tutmamayı mübah kılan mazeretler; hastalık ve yolculuktur.

    Kadının hâmile olması, oruç tuttuğu takdirde kendisinin veya çocuğunun canının tehlikeye girmesinden endişe etmesi, oruç tutmamayı mübah kılan mazeretlerdendir. Süt emziren kadının,oruç tuttuğu takdirde kendisine veya çocuğuna zarar geleceğinden endişe etmesi de, yine oruç tutmamayı mübah kılan mazeretlerdendir. Bir kimsenin, masum bir insanı ölmekten kurtarmak için orucunu bozmaya ihtiyaç duyması da, yine oruç tutmamayı mübah kılan mazaretlerdendir.

    Örneğin:

    Denizde boğulmakta olan bir kişiyi veya etrafı ateşle çevrilmiş birisini görmesi ve onu kurtarmak için orucunu bozmaya ihtiyaç duyduğu takdirde orucunu bozması ve onu kurtarmasıdır.

    Bir kimsenin Allah yolunda cihâd ederken daha güçlü ve kuvvetli olmak için orucunu bozmaya ihtiyaç duyduğu takdirde orucunu bozması da oruç tutmamayı mübah kılan sebeplerdendir.

    Çünkü Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Mekke'nin fethinde ashâbına şöyle buyurmuştur:

    (( إِنَّكُمْ مُصَبِّحُو عَدُوِّكُمْ وَالْفِطْرُ أَقْوَى لَكُمْ، فَأَفْطِرُوا.)) [ رواه مسلم ]

    "Siz, yarın sabah düşmanınızla karşılaşacaksınız, oruç tutmamak size daha çok kuvvet kazandırır. Bu sebeple oruç tutmayın."[1]

    Bir kimse, oruç tutmamayı mübah kılan bir sebep bulur da orucunu bozduğu zaman, o günün geri kalan kısmında oruç tutması gerekmez.

    Bir kimsenin masum bir insanı ölümden kurtarmak için orucunu bozduğu farz edilse, onu kurtardıktan sonra o gün oruç tutmamaya devam edebilir. Çünkü o, orucu bozmayı mübah kılan bir sebeple orucunu bozmuştur.

    Dolayısıyla o günün haramlılığı, oruç bozmayı mübah kılan sebebin ortaya çıkması ile bu haramlılık ortadan kalktığından dolayı o günün kalan kısmını oruçlu geçirmesi gerekmez.

    Bu sebeple biz bu meselede tercih edilen görüşü şöyle ifâde ederiz:

    Hasta olduğu için oruç tutmayan kimse, gün içinde hastalıktan iyileşirse, günün kalan kısmında oruç tutması gerekmez.

    Aynı şekilde yolcu olduğu için oruç tutmayan kimse, gün içinde kendi ülkesine dönerse, günün kalan kısmında oruç tutması gerekmez.

    Âdetli olduğu için oruç tutmayan bir kadın, gün içinde âdetten temizlenirse, günün kalan kısmında oruç tutması gerekmez. Çünkü bunların hepsi, oruç tutmamayı mübah kılan bir sebepten dolayı o gün oruç tutmamışlardır. Dînin onlara oruç tutmamayı mübah kıldığı için onlar açısından o gün orucun saygınlığı söz konusu olmadığından dolayı onların oruç tutmaları gerekmez.

    Ramazan ayının girdiği, gündüz vakti kesinlik kazandığı zaman durum böyle değildir. Bu takdirde oruç tutmak gerekir. İkisi arasındaki fark açıktır. Çünkü gündüz vakti Ramazan ayının girdiği kesin bir delille sabit olursa, o gün onlara oruç tutmak farz olur. Fakat onlar, delil gelmeden önce bilmedikleri için mazurdurlar.

    Bu sebeple eğer o gün Ramazan olduğunu bilmiş olsalardı, onların oruç tutmaları gerekirdi.Fakat yukarıda işâret ettiğimiz diğer kimseler, bilmiş olsalar bile oruç tutmamaları mübahtır.Bundan dolayı ikisi arasındaki fark açıktır.

    & & & & & &

    [1] Müslim; 'Kitâbu’s-Sıyâm', Seferde orucunu bozan kimsenin bir işi üstlendiğindeki ecri', hadis no: 1120.