İbadetlerde İhlaslı Olmanın Önemi
İbadetlerde İhlaslı Olmanın Önemi : Allah’ın kulları! Biliniz ki Allah, alemlere muhtaç değildir. İbadet edenlerin ibadeti O’na fayda vermez. Günahkarların masiyeti de O’na zarar vermez. İbadetin faydası da, masiyetin zararı da sahibinedir. Allah Teâlâ şöyle buyurur: (Kim salih bir amel işlerse faydası kendinedir. Kim de kötülük yaparsa zararı kendinedir. Sonra Rabbinize döndürüleceksiniz.)
Kul, Allah Teâlâ’ya ibadet etmek için yaratıldığından; bu kulluğu/ibadeti gerçekleştirmeden başka dünyada ve ahirette onun için kurtuluş yoktur. Müslümanın; her emri yerine getirmek ve her yasaktan sakınmak suretiyle Rabbine yaklaşması için Allah, ibadet çeşitlerini bildirmiş, Kur’an ve Sünnet ile onları insanlara açıklamıştır. Bu kulluğa aykırı düşen durumları da bildirmiştir. Allah Teâlâ şöyle buyurur: (Ey iman edenler! Rüku edin, secde edin, Rabbinize ibadet edin; hayır işleyin ki kurtuluşa eresiniz.) Ve şöyle buyurur: (Rasul size ne verirse onu alın ve neyı yasaklarsa ondan da kaçının.) Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem de şöyle buyurur: "Size yasakladığım şeyden kaçının ve size emrettiğimi gücünüz yettiğince yapın. Sizden öncekileri ancak çok soru sormaları ve peygamberlerine karşı gelmeleri helak etti." Bu hadisi, Buhari ve Müslim, Ebu Hureyre radıyallahu anh kanalıyla rivayet eder.
İbadet; severek ve boyun eğerek, koyduğu hükümler ile Allah azze ve celle’ye yaklaşmaktır. Alemlerin Rabbi’ne bütünüyle teslim olmaktır. Allah Teâlâ şöyle buyurur: (Size azap gelip çatmadan önce Rabbinize dönün, O’na teslim olun; sonra size yardım olunmaz.) Ve şöyle buyurur: (De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana tâbi olun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah, çok bağışlayıcı ve merhamet sahibidir.) Kişi ancak Allah’tan bir nur ile O’na ibadet ederek ve Allah’tan bir nur ile masiyeti terkederek, bid’at işlemeyerek ve Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şeriatından sapmayarak Allah Teâlâ’ya yaklaşabilir ve O’nun rızasını kazanır. Aişe radıyallahu anha’nın şöyle dediği rivayet edilir: "Bizim emrimiz olmayan bir ameli işleyenin ameli reddolunmuştur." Bunu, İmam Müslim rivayet eder. "Kim, bizim dinimizde olmayan bir şeyi sonradan ona sokarsa o, reddedilmiştir." Bu hadisi de Buhari ve Müslim rivayet eder.