×
Allah’a ortak koşmak; Allah Teâlâ’nın hususiyetlerinden olan şeylerde Allah’ın dışındakileri, O’nunla denk tutmak demektir. Bunun içindir ki şirk, tartışmasız günahların en çirkini ve en büyüğüdür. Allah Teâlâ, şirk üzere ölen kimseyi asla bağışlamaz. Hatta şirk üzere ölen kimse, Allah Teâlâ hakkındaki büyük günahından dolayı cehennemde ebedî olarak kalacaktır.

    ŞİRKTEN SAKINDIRIP KORKUTMAK GEREKİR

    ﴿ الشرك والترهيب منه ﴾

    ] Türkçe – Turkish – تركي [

    Râşid b. Hüseyin el-Abdulkerim

    Terceme : Muhammed Şahin

    Tetkik : Ali Rıza Şahin

    2011 - 1432

    ﴿ الشرك والترهيب منه ﴾

    « باللغة التركية »

    راشد بن حسين العبد الكريم

    ترجمة: محمد مسلم شاهين

    مراجعة: علي رضا شاهين

    2011 - 1432

    Allah Teâlâ buyurdu ki:

    ﮋ... ﭱ ﭲ ﭳ ﭴ ﭵ ﮊ [ سورة لقمان من الآية: ١٣ ]

    "Şüphesiz ki şirk, büyük bir zulûmdür."[1]

    Allah Teâlâ yine buyurdu ki:

    ﮋ ﮢ ﮣ ﮤ ﮥ ﮦ ﮧ ﮨ ﮩ ﮪ ﮫ ﮬ ﮭ ﮮﮯ ﮰ ﮱ ﯓ ﯔ ﯕ ﯖ ﯗ ﯘ ﮊ [ سورة النساء الآية: ٤٨ ]

    "Şüphesiz ki Allah, kendisine ortak koşulmasını (ve inkârı) asla bağışlamaz. Bunun dışındaki günahları dilediğine bağışlar. Her kim, Allah'a şirk koşarsa, büyük bir günahla iftirâ etmiş olur."[2]

    Allah Teâlâ yine buyurdu ki:

    ﮋ ﮯ ﮰ ﮱ ﯓ ﯔ ﯕ ﯖ ﯗ ﯘ ﯙ ﯚ ﯛ ﯜ ﯝ ﯞ ﮊ [ سورة الزمر الآية: ٦٥ ]

    "(Ey Nebi!) Şüphesiz ki sana ve senden önceki (elçi)lere şöyle vahyolundu: 'Şayet (Allah'a) şirk koşarsan, amelin boşa gider ve mutlaka hüsrana uğrayanlardan olursun."[3]

    عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللهِ L قَالَ: سَمِعْتُ رَسُولَ اللهُ H يَقُولُ: (( مَنْ لَقِيَ اللهَ لَا يُشْرِكُ بِهِ شَيْئًا دَخَلَ الْجَنَّةَ، وَمَنْ لَقِيَهُ يُشْرِكُ بِهِ دَخَلَ النَّارَ .)) [ أخرجه مسلم ]

    Câbir b. Abdullah'tan -Allah ondan ve babasından râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre o şöyle demiştir:

    "Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'i şöyle derken işittim:

    - Kim, Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmadan ölürse (veya kıyâmet günü O'nun huzuruna çıkarsa), cennete girer. Kim de O'na bir şeyi ortak koşarak ölürse, cehenneme girer."[4]

    عَنْ أَبيِ هُرَيْرَةَ I عَنِ النَّبِيِّ H قَالَ: (( اِجْتَنِبُوا السَّبْعَ الْمُوبِقَاتِ. قِيلَ يَا رَسُولَ اللهِ! وَمَا هُنَّ؟ قَالَ: الشِّرْكُ بِاللهِ وَالسِّحْرُ وَقَتْلُ النَّفْسِ الَّتِي حَرَّمَ اللهُ إِلاَّ بِالْحَقِّ وَأَكْلُ مَالِ الْيَتِيمِ وَأَكْلُ الرِّبَا وَالتَّوَلِّي يَوْمَ الزَّحْفِ وَقَذْفُ الْمُحْصِنَاتِ الْغَافِلاَتِ الْمُؤْمِنَاتِ.)) [ متفق عليه ]

    Ebu Hureyre'den -Allah ondan râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre, Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:

    "İnsanı helâk eden yedi şeyden kaçının!

    (Sahâbe):

    - O yedi şey nedir, ey Allah'ın elçisi! dediler.

    Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu:

    - Allah'a şirk koşmak, sihir yapmak, Allah'ın haksız yere öldürmeyi haram kıldığı cana kıymak, yetim malı yemek, fâiz yemek, (düşmanla savaşırken) cepheden kaçmak ve iffetli, mâsum, mü'min kadınlara zinâ isnadında bulunmaktır."[5]

    عَنْ مُعاَذِ بْنِ جَبَلٍ I قاَلَ: كُنْتُ رَدِيفَ النَّبِيِّ H عَلىَ حِماَرٍ فَقاَلَ ليِ: (( ياَ مُعاَذُ! أَتَدْريِ مَا حَقُّ اللهِ عَلَى الْعِبَادِ، وَمَا حَقُّ الْعِبَادِ عَلَى اللهِ؟ قُلْتُ: اللهُ وَرَسُولُهُ أَعْلَمُ. قَالَ: حَقُّ اللهِ عَلَى الْعِبَادِ أَنْ يَعْبُدُوهُ وَلاَ يُشْرِكُوا بِهِ شَيْئًا، وَحَقُّ الْعِبَادِ عَلَى اللهِ أَنْ لاَ يُعَذِّبَ مَنْ لاَ يُشْرِكُ بِهِ شَيْئًا. فَقُلْتُ: يَا رَسُولَ اللهِ! أَفَلاَ أُبَشِّرُ النَّاسَ؟ قَالَ:لاَ تُبَشِّرْهُمْ فَيَتَّكِلُوا.)) [ أخرجاه في الصحيحين ]

    Muâz b. Cebel'den -Allah ondan râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre, şöyle demiştir:

    "Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in bindiği merkebin arkasına ben de binmiştim.

    Bana:

    - Ey Muâz! Allah'ın kulları üzerinde (yerine getirilmesi gereken) hakkının, kulların da Allah'ın üzerindeki hakkının neler olduğunu biliyor musun? dedi.

    Ben:

    - Allah ve Rasûlü daha iyisini bilirler' dedim.

    Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- buyurdu ki:

    - Allah'ın kulları üzerinde (yerine getirilmesi gereken) hakkının; yalnızca O'na ibâdet etmeleri ve hiçbir şeyi O'na ortak koşmamalarıdır. Kulların da Allah'ın (lütuf ve ihsanıyla kendisine farz kıldığı) üzerindeki hakkının O'na hiçbir şeyi ortak koşmamış olanlara Allah'ın azap etmemesidir.

    Ben:

    -Ey Allah'ın elçisi! Sevinmeleri için insanlara bu sözü, müjdeleyeyim mi? dedim.

    Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- buyurdu ki:

    - Hayır, onlara müjdeleme.Çünkü (onlar, sâlih amellerde yarışmayı bırakıp) bu müjdeye tevekkül edip otururlar."[6]

    KONUNUN KISA AÇIKLAMASI:

    Allah'a ortak koşmak; Allah Teâlâ'nın hususiyetlerinden olan şeylerde Allah'ın dışındakileri, O'nunla denk tutmak demektir. Bunun içindir ki şirk, tartışmasız günahların en çirkini ve en büyüğüdür. Allah Teâlâ, şirk üzere ölen kimseyi asla bağışlamaz. Hatta şirk üzere ölen kimse, Allah Teâlâ hakkındaki büyük günahından dolayı cehennemde ebedî olarak kalacaktır.

    KONUDAN ÇIKARILAN SONUÇLAR:

    1. Şirkin tehlikesi büyüktür. Bu sebeple şirkten sakınmak gerekir.

    2. Allah Teâlâ, tevbe olmadan şirki bağışlamaz. Çünkü şirk, Allah Teâlâ'nın dilediğine bağışladığı ve dilediğine de azap ettiği diğer günahlar gibi değildir.

    3. Her kim şirk üzere ölürse, ameli boşa gider.

    4. Şirk, cehennemde ebedî olarak kalmanın sebebidir.

    & & & & & &

    [1] Lokman Sûresi:13

    [2] Nisâ Sûresi:48

    [3] Zümer Sûresi:65

    [4] Müslim; hadis no: 93.

    [5] Buhârî ve Müslim

    [6] Buhârî; hadis no: 2856. Müslim; hadis no: 30.