×
Bu makale, Hindu inancına sahip karı-kocanın, hak din olan İslâm’a nasıl girdiklerini anlatan güzel bir öyküdür.

    INDRANİ VE CHANDARA’NIN HİDÂYETE ERMESİ

    ] Türkçe [

    قصة إسلام إندراني وشندرا

    [باللغة التركية ]

    Terceme:

    www.islamreligion.com

    ترجمة: موقع المكتب التعاوني للدعوة وتوعية الجاليات بالروضة

    Tetkik: Muhammed Şahin

    مراجعة: محمد بن مسلم شاهين

    Rabva Semti İslâmî Dâvet Bürosu-Riyad

    المكتب التعاوني للدعوة وتوعية الجاليات بالربوة بمدينة الرياض

    1429 - 2008

    Esselamu aleykum kardeşler,

    Kaynağı www.islamreligion.com adresinde bulunan aşağıdaki hidâyet öyküsünü sizlerle paylaşmak istedik. Bu öyküyü kaynağını belirtmek şartıyla istediğiniz herkese gönderebilir,sitenizde ve herhangi bir yerde kaynak göstermek şartıyla yayınlayabilirsiniz. Bu tip hikayelerin îmân tazeleyen ve ibret barındıran bir çok husus içerdiğini düşünüyoruz. Bu hikayelerin devamı inşallah gelecektir ve birçoğunun Türkçesi nette ya hiç bulunmamakta ya da eksik olarak bulunmaktadır. Çeviri hususunda yardımcı olmak isteyen kardeşler olursa çorbada tuzunuz olmasını isterseniz kapımız -inşaallah- açıktır...

    INDRANİ VE CHANDARA’NIN HİDÂYETE ERMESİ

    Açıklama: Hintli bir genç kız Hindu bir din eğitmeninin (swami) dindar bir
    asistanıyla evlenir, fakat kocası daha sonra aydınlanmak için farklı din arayışlarına girecektir.

    Din kardeşlerimiz Nishani (sanırız nisa için kullanılmış), daha önce ismi Indrani idi ve daha önce Chandara olan eşi Refik; Muneerah al-Idros (Münire Ayderos) ile İslâm’ı kabullenişlerine uzanan yolu paylaştılar.

    Indrani babası vefat ettiğinde henüz altı yaşlarındaydı. Annesi beş çocukla dul bıraktığı için tanrıyı adaletsiz hissetti ve kocasının vefatından sonra duâ etmeyi bıraktı.Indrani ve tüm kardeşleri pek de dindar olmayan sözde Hindular olarak yetiştirildiler. Hatta evlerinde birçok Hindu âilenin evlerinde bulunan altar (mihrap, buhurdanlık ve kurban yeri) ve de tanrı figürleri dahi bulunmuyordu.

    Indrani on yaşlarındayken tanrıyı sevmeye başladı.Hindu tanrı ve tanrıça-larının resimlerini toplayarak onlara evde tapınmaya başladı.Duâ etmeye ihtiyaç duyuyordu ve diğer hindu âilelerinden farklı olarak, kendi âilesinin Hindu âyinlerini çok az uyguluyor olmasını garipsiyordu.

    Ergenlik yılları boyunca, Indrani haftada üç kez tapınağa gitmeye başladı. Kısazaman içinde Hinduizmle daha çok ilgilendikçe, arkadaşlarından bazılarını da kendisiyle tapınağa gelmeleri hususunda teşvik etmeye başladı. Indrani ilahiler söyleme anlamına gelen bhajani aktivitelerine katıldı ve yıllar boyunca Perumal Tapınağında Ayyapan grubu içerisinde bir komite üyesi olarak bulundu.Bir gün Indrani çok hastalandı.Bir çok doktora danıştı lakin hastalığının görünen bir nedeni yoktu. Buna rağmen hastalık devam ediyordu. Daha sonra içinde yerleştiğinden şüphelendiği kötü ruhları (sevanai) kovması için bir Hindu rahibine (Swami) danıştı. Rahip ve yardımcısı onu ziyarete geldiler.Rahibin yardımcısı Chandaraydı ve Chandara daha önceden Indrani’nin tapınaktaki âyinlerinde bulunmuş ve hatta Indrani ve arkadaşları için Malezya’ya dini turlar düzenlemişti.Indrani Chandara’nın rahibe yardımcılık ederken aşikar olan bilgisinden oldukça etkilendi.

    Bu ziyaretten sonra Chandara rüyasında en gözde tanrıçalarından olan
    Kaliamma’yı gördü. Kaliamma ona Indrani’yle evlenmesini söylüyordu. Chandara âilesini zorlukla ikna etmeyi başarınca, âilesi Indrani’yi istedi. Indrani ve âilesi için bu teklif hoş bir sürprizdi.Indrani dindar bir Hindu erkeğiyle evlenme hülyalarının gerçekleşeceğine inanamıyordu.Indrani’nin aksine Chandara dindar bir Hindu âilesinde yetişmişti. Bunun da ötesinde Chandara âilesinin içinde en dindar olanıydı. O, sıklıkla bir trans haline geçiyor, kendisini destekleyen tanrı ve tanrıçaların hakim olduğu bedeniyle onlardan haber veriyor, tanrı ve tanrıçaları öven kutsal mantraları ezberinden okuyordu. Chandara ve grubun diğer üyeleri sıklıkla rahibin öğretilerini dinlemeye gitmek için biraraya gelirlerdi. Aynı zamanda diğer insanların evlerinden ve bedenlerinden kötü ruhları kovmak için ev ziyaretleri yapıyorlardı. İşte Chandara bu şekilde rahibin yardımcısı olarak belirlenmişti.
    Indrani hiçbir zaman transa girmemişti.Fakat Chandaranın desteklenerek fil tanrıçası Vinayagar tarafından nasıl bedenine hakim olunduğunu görmüştü. Chandara aynen bir fil gibi davranıyor ve fillerin yediği gibi meyveleri yiyordu. Bir transa girdiğinde Chandara sorunları çözmeye yaklaştırılıyordu.Ona yaklaşanlar öncelikle ona secde ederek onu tanrı olarak tazim ediyorlardı. Beyaz dişbudak ağacı (vibuthi) ile alın meshediliyor ve böylece Chandara kutsanıyordu.
    Tüm bunlara rağmen Chandara tatmin olamıyordu. Biliyordu ki hayatında
    birşeyler yanlıştı. Işığı görmeye muvaffak olamamıştı ve her zaman yolunun bir çeşit karanlıkla kesildiğini hissediyor ve bu karanlığı aşarsa ışığa ulaşabileceğini farkediyordu. 3360 adet Hindu tanrısını biliyor ve onlardan birçoğuna duâ ediyordu.

    Her ne zaman aklı karışsa, kütüphaneye gidiyor ve Hinduizm hakkında daha fazla bilgi edinmeye çalışıyordu. Daha yaşlı olanlardan öğrendiklerine nazaran öğrenmesi gereken çok fazla şey vardı. Çoğu Hindu rahip bildikleri herşeyi paylaşmak istemiyorlardı,bilgi onların pirinç kasesiydi ve kaynaklarından koparıl-mak istemiyorlardı. (Sanırız burada anlatılmak istenen rahiplerin kendilerine üstünlük sağlayan bilgiyi paylaşınca statü kaybetmekten korkmaları olabilir. Ayrıca çoğunuz bilirsiniz ki bu rahiplere halk düzenli olarak kase içinde pilav verirler.Hatta ellerinde kase dolaşırlar ve halk onlara pilav vermeyi ibadet olarak algılarlar… çevirmen…)

    Kendi başınıza Hinduizm hakkında öğrenmek zordur. Çünkü çoğu kaynak
    sanskritçe’dir.Chandara onun sorusuna tatminkar cevap verecek kutsal kitaplara ulaşamıyordu.Bütün kitaplar farklı yazarlar tarafından yazılmıştı ve her biri Hinduizmin nasıl ve ne zaman başladığıyla ilgili farklı fikirler içeriyordu.Bhagavat Geeta (Vishnuya daha çok vurgu yapan), Ramayana ve Mahabrahta dahi çok sınırlıydı.Bu kutsal yazılar daha çok iyi işler yapmamızı ve tanrılara duâ etmemizi öğütleyen edebiyat kitapları gibiydi. Tüm bu tanrıların üzerinde dişi tanrı aadhi Parasakhti vardı. Bu tanrıça tüm evreni yönetiyordu. Hinduizmin temeli iyi bir reenkarnasyon elde etmeye çalışmak ve tanrıya tapınmak ve tanrıya diğer aracı tanrılar vasıtasıyla dua etmekten ibaretti.Aydınlanmak için olan bu araştırmalar sırasında Chandara hristiyan bir misyoner çalışanla yakınlaştı.Aydınlanabilmek ümidiyle hristiyanlığa geçti. Nasılsa hristiyanlığı da sevmedi. Bunun ana sebeplerinden birisi kilisedeki insanların davranış tarzıydı.Farketti ki genç bayanlar ve erkekler iffetlice davranmıyorlardı.Hıristiyanlık aradığı şey değildi ve hayal kırıklığına uğramıştı.

    Açıklama:

    Eşi İslâm ile ilgisini arttırdıkça Indrani ilk başta İslâm’ı reddeder fakat sonra Kur’an’ı okur ve ilginç rüyalar görmeye başlar.

    Artık Chandara birçok tanrıya birden duâ edemiyordu. Ruhen sadece tek tanrıya tapınıyor ve diğer simgelere sadece fiziksel olarak tapınıyordu,fakat bu tek tanrının kim olduğunu da bilmiyordu.Chandara zaman zaman hala transa giriyordu.
    Chandara Hindu inancı hakkında sorular soran Malay arkadaşları hakkında meraklıydı.Onlar İslâm hakkında birşeyler söylememişlerdi ama ondan farklı olarak sadece tek tanrıya duâ ettiklerini ifade etmişlerdi.Chandara çalışma arkadaşlarının lideriydi ve Malay arkadaşları namaza gittiğinde onlarla beraber gitti ve onlar namaz kılarken bekledi.Aynı zamanda kalbindeki tanrıya doğru yolu göstermesi için yalvardı. Chandara üzerinde sükunet ve hakikatin huzurunu hissettiren ezan sesinden çok etkilenmişti.Ezan onun yüreğinin tellerine dokundu, özellikle de peşinden namaz kılındığı vakitlerdeki arkadaşları ve diğer müslümanlar asla kılmamazlık yapmıyorlardı.Bir anda hissetti ki gerçek tanrıyı tanımak çok basitti. Sadece ona tapın. Niçin diğer idollere ve aracılara ihtiyaç duyalım ki? Aradığının İslâm olduğunu ve tek tanrı olduğunu anlaması pek uzun sürmedi.Evliliklerinden sonra eşi Indrani hala tapınak aktiviteleriyle fazlaca meşguldü. Kendisinden daha dindar bir Hindu olan kocasının sık sık sadece tek bir tanrının varlığını ve sadece ona ibâdet edilmesi gerektiğini ve gerçek bir dinde çok tanrı olamayacağına dair imalar etmesi Indrayı şaşkınlığa düşürdü.Kayınvalidesi ise eski dindar oğlunun tanrıları kızdırdığını düşünüyordu.Evlilikten sonra bile Chandara aydınlanma çabalarına devam etti. Chandara kalbindeki tek tanrıyı Hinduizmde bulmaya çalışıyordu, ruhen duâ ettiği bu tanrıyı tanımaya çabalıyordu. Artık Chandara tapınak çalışmalarıyla ilgilenmeyecek ve transa girmeyecekti.Chandara’nın annesi bir trans esnasında oğlundaki davranış değişikliğinin büyü tesiri altında olmasından kaynaklandığını belirtmişti. Chandara daha evvel İslâm hakkında tek tanrı inancı dışında bir şey bilmiyordu. Her gün meditasyon yapıyor ve tesbihlerini çekiyordu. Genellikle çeşitli tanrı isimlerini zikrediyordu. Fakat bir anda isimleri zikrederken, ingilizce olarak “herşeye kadir tanrı”(almighty god) derken bir sıradışı bir şey hissetti. Meditasyon esnasında anladı ki müslümanlar doğru tanrıya ibadet ediyorlardı.

    Chandara’nın İslâm’ı yaşamasındaki en büyük engel Indrani’ydi.Indrani
    müslümanları sevmiyordu ve tapınak çalışmalarıyla aktifti.Karısını Malezyalıların yaptığı İslâm’ı öğreten televizyon programlarını (Pedoman gibi) açarak etkilemeye çalıştı.Indrani ise kocasının İslâm ile bu kadar ilgilenmesinin gereksizliği hakkında şikayet ediyordu.Böylece Chandara hanımına artık Hinduizme inanmadığını söyleme fırsatı buldu ve gerekçe olarak ta Hinduizmin ne kutsal bir kitabı ne de bir inanç temeli olduğunu gösterdi.Hinduizmin nasıl başladığını öğrenmeye bir türlü muvaffak olamayınca anlamıştı ki Hinduizm atalarının getirdiği karmaşıklıkla dolu bir kültür gibiydi.Yusuf Ali’nin tercüme ettiği bir Kur’an satın aldı ve gerek peygamber kıssaları, gerek insanlığın başlangıcı, gerek cehennem ve cennet konuları onu derinden etkiledi. Her insanın bilmesi gereken çok şeyleri içeriyordu
    Kur’an… Böylece Indrani’yi Kur’an okuması için teşvik etti. Ne zaman ki puta tapıcıların cehenneme atılacağını okudu o andan sonra Chandara putları evlerinden kaldırdı.

    Chandara artık İslâm hakkında daha fazla öğrenmeye odaklanmıştı ve değişik kaynaklar kullanıyordu.Malay arkadaşlarından İslâm hakkında daha çok şey öğrenmeye çabalıyordu. Fakat onlar onun sorularına cevap vermekte yetersiz kalınca dindar bir öğretmenden yardım istemesini tavsiye ettiler.Chandara eve Sihlik, Hinduizm ve hıristiyanlık kadar İslâm ile ilgili kitaplar da getirmeye başladı. Eşinden okumasını ve bu dinler arasında bir kıyas yapmasını istiyordu. Indrani hiç ilgilenmiyordu .çünkü inancıyla ve Hinduizmle oldukça tatminkardı.Kendi kendine eşinin asla o herşeye kadir tanrı fikrinden etkilenmeyeceğini söyledi ve içinden kocasını kendi yoluna çevireceğine yemin etti: Indrani eşinin eve getirdiği kitapları okumaya hiç niyetli değildi.Ta ki bir gece uyuyamayıp birşeyler onu Kur’anı alıp okumasına itene kadar…Tekrar ve tekrar, uyuyamayarak alarak okuduğu Kur’andı. Zaten eşi evden putları kaldırdığından beridir onlara duâ edemediği için boşlukta gibiydi.

    Indrani rüyalar görmeye başladı.İlk hamileliği esnasında Kâbe’yi gördü. Rüyasını müslüman bir meslektaşına anlattı ki o da babasına bu rüyayı anlatmıştı, Arkadaşının babası Kâbe’yi gördüğü için şanslı olduğunu söylemişti.

    Açıklama:

    Epey düşündükten sonra Indrani eşi vesilesiyle İslam’ı kabul eder.

    Indrani rüyalarında onu tehdit eden ve uyaran Hindu tanrılarını da görüyordu. Fakat İslâm ve dindar müslümanlar hakkında gördüğü rüyalar daha baskındı.Hala Hindu putlarına tapınıyor.Fakat rüyalarının anlamını da merak ediyordu.Üçüncü kızına hamile iken diğer bir ilginç rüya gördü.Yatak odasının açık penceresinden gelen bir ses şöyle diyordu.”Ben Muhammed’im. Benim yolumu izle ve tüm kötülük gitsin. Eğer daha fazla bilmek istiyorsan kocana sor.”
    Bu rüyadan sonra uyandı.Fakat tekrar uykuya daldı. İkinci bir rüya gördü. Bu rüyasında kocasına ilk rüyasını anlattığını gördü ve ona “yolun” ne olduğunu sorunca kocası pencerenin dışarısını işaret etti. Pencereden bakınca Yusuf İslâm’ı bir arap gibi giyinmiş ve İslâm hakkında bir konuşma yaparken çevresinde onun gibi giyinmiş diğer insanlarla beraber gördü. Indrani daha önce Yusuf İslâm’ı hiç görmemişti. Fakat onun hakkında duymuştu.Nasıl olduysa rüyasında onun Yusuf İslâm olduğunu bilmişti.

    Bu rüyalar Indrani’nin inancı üzerinde çok derin bir etki yaptı. Artan bir
    cazibeyle İslâm'a doğru çekiliyor ve Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-’in yolunu izlemek istiyordu. O ki Allah’ın elçisiydi. Kutsama ve mağfiret üzerine olsun (sanırız -sallallahu aleyhi vessellem- kastedilmiştir.çevirmen). Artık İslâm'ı kabul etmeyi istediğini tekrarlıyor. Fakat üçüncü çocuğunu beklediği için korkuyordu. Rüyasında gördüğü Hindu putlarının tehdidini düşündükçe bebeğine kötü birşeyler olmasından endişe ediyordu.Doğumundan sonra kocasına artık hazır olduğunu söyledi.

    Dâr’ul-Erkam’ı duydular. Bu Singapur’daki müslümanlığa dönenlere âit bir kurumdu.İşte orada İslâm’ı seçtiklerini ilan edebilirlerdi.Chandara ilk başta Dar’ul Erkam’ın başka ilginç bir organizasyonla ilişkide olduğundan şüphelenerek bunu istemedi. Daha sonra orasının yerine Jamiyah (Singapur İslâm Dini Topluluğu)’a gittiler ve isimlerini Muhammed Refik ve Nisa olarak değiştirdiler.İslâm’a döndükle-rini duyurduklarında birçok problemle karşılaştılar. Özellikle Indrani tesettüre girdiğinde (hicab)…Indranive Chandara’nın ebeveynleri, dostları kardeşleri akrabaları ve yakın oldukları tüm dostları onları kınadılar. Indrani’nin Hinduizme yönlendirdiği tüm arkadaşları artık onunla asla görüşmek istemiyorlardı.Çünkü Indrani’nin onları İslâm’a çekmesinden korkuyorlardı. Hepsi müslümanlara olan nefreti kendilerinden daha çok olan Indrani’nin İslâm'ı seçmesiyle şoktaydılar. Indrani’nin ebeveynleri onu kocasının çok hanım almakla ilgili gizli bir arzusu olabileceği konusunda uyardılar.:)

    Indrani ve kocası ebeveynleri tarafından dışlandıktan sonra, daha önce
    onlardan gördükleri ilgiyi özlemeye başladılar.Indrani şu şekilde teselli oluyordu. ”Eğer Allah onu çok seviyorsa âilesini bu şekilde kaybetmesinin bir önemi olamazdı.Biliyordu ki hiç kimse onu Rabbi gibi sevemezdi.Hindular ve gurular (rehber, dini pir) durumu öğrenince Chandara’yı Hinduizm’e geri döndürmeye çalıştılar.Fakat o onları nazikçe reddetti.Daha sonra onunla ilişkilerini kestiler. Indrani’nin âilesi torunlarını (nefise, nisa ve nataşa) Hinduizme döndüreceğine yemin etti ve onların müslüman isimlerini reddetti. Çocuklar şu anda İslâmî bir okulda yani medresede eğitim görüyorlar ve dinlerinden çok hoşnutlar .Chandara çok genç olmalarına rağmen onları peçeye alışmaları için hicab giymeye teşvik ediyor ve neticede peçe takmalarını da arzu ediyor.Indrani ve chandara fark ettiler ki çocuklar kendiliklerinden hicabı çok seviyorlar ve onu çıkarmayı istemiyorlar.

    Âileleri tarafından dışlanmış olsalar da Indrani ve Chandara asla pes
    etmediler ve onlarla olan ilişkilerini geliştirmeye çalıştılar. Bugün Indrani
    ve Chandara’nın anneleri itiraf ediyorlar ki onlar hayırlı evlatlara sahipler. Elhamdulillah.

    Muneerah Al-Idros (röportajı yapan) tarafından 16 ocak 2006 tarihinde
    yayınlandı .23 Ekim 2006’da da düzenlendi…

    Kaynak:www.islamreligion.com