Ramazan orucunu tutan, ardından Ramazan’dan sonra namazı bırakan kimse
Bu materyal .... diline çevrilmiştir.
Kategoriler
Kaynaklar
Full Description
Ramazan orucunu tutan, ardından Ramazan'dan sonra namazı bırakan kimse
يصوم رمضان ثم يترك الصلاة بعد رمضان
[ تركي - Turkish - Türkçe ]
İlmi Araştırmalar, Fetva, Davet ve İrşad Daimi Komitesi
اللجنة الدائمة للبحوث العلمية والإفتاء والدعوة والإرشاد
Terceme: IslamQa
koordinasyon: Sitesi Islamhouse
ترجمة: موقع الإسلام سؤال وجواب
تنسيق: موقع IslamHouse.com
2013 - 1434
Ramazan orucunu tutan, ardından Ramazan'dan sonra namazı bırakan kimse
Ramazan ayında Ramazan orucu tutmaya ve sadece namaz kılmaya gayret eden, fakat Ramazan ayı biter bitmez namazı bırakan bir kimsenin orucu geçerli olur mu?
Hamd, yalnızca Allah'adır.
Namaz, İslâm'ın rükünlerinden birisidir.
Namaz, Kelime-i şehâdetten sonra İslâm'ın en önemli rüknüdür.
Namaz, her insanın yerine getirmesi gereken farzlardandır.
Her kim, namazın farziyetini inkâr ederek veya hafife alarak veyahut da tembellikten dolayı onu kılmazsa, kâfir olur.
Ramazan ayında oruç tutan ve sadece Ramazan ayında namaz kılanlara gelince, bu davranış, Allah Teâlâ'yı aldatmaktır. Ramazan'dan başka bir zamanda Allah Teâlâ'yı bilmeyen ve hatırlamayan bir topluluk, ne kötü bir topluluktur. Ramazan dışında namazı bıraktıklarından dolayı onların orucu geçerli olmaz ve onlar, âlimlerin iki görüşünden en doğru olanına göre namazın farziyetini inkâr etmiş olmasalar bile, dînden çıkaran bir küfür işlemişlerdir.
Nitekim Bureyde el-Eslemî'den -Allah ondan râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- bu konuda şöyle buyurmuştur:
«اَلْعَهْدُ الَّذيِ بَيْنَناَ وَبَيْنَهُمُ الصَّلاَةُ، فَمَنْ تَرَكَهاَ فَقَدْ كَفَرَ» [رواه مسلم وأحمد والترمذي والنسائي وابن ماجه بإسنادٍ صحيح]
"Bizimle onlar (münâfıklar) arasındaki sözleşme, namazdır.Her kim, namazı terk ederse, kâfir olur." (İmam Ahmed; hadis no: 22428. Tirmizî; hadis no: 2621. Nesâî; hadis no: 431. İbn-i Mâce; hadis no: 1079. Hadis sahihtir.)
Muaz b. Cebel'den -Allah ondan râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- yine şöyle buyurmuştur:
«رَأْسُ الأَمْرِ الإِسْلامُ، وَعَمُودُهُ الصَّلاةُ، وَذِرْوَةُ سَنَامِهِ الْجِهَادُ فيِ سَبِيلِ اللهِ» [رواه الترمذي بإسنادٍ صحيح]
"İşin (dînin) başı; İslâm'dır (kelime-i şehâdettir). Onu (ayakta tuta)n direği; namazdır ve onun en yüksek noktası (zirvesi); Allah yolunda savaştır." (Tirmizî, sahih bir isnadla rivâyet etmiştir. Hadis no: 2616)
Câbir b. Abdullah'tan -Allah ondan râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:
«بَيْنَ الرَّجُلِ وَ بَيْنَ الْكُفْرِ وَالشِّرْكِ تَرْكُ الصَّلاَةِ» [رواه مسلم]
"Kişi ile küfür ve şirk arasındaki sınır; namazın terkidir." (Müslim; hadis no: 82)
Bu anlamdaki hadisler, pek çoktur.
Başarı, Allah Teâlâ'dandır.